Ben kendimi bildim bileli kadın-erkek eşit mi yoksa değil mi tartışması devam etmekte ve edecek gibi de gözükmekte. Kendi görüşlerimce bu duruma bir açıklık getirmek isterim.
Kendi toplumumuzda kadın-erkek eşitliğini çözmemiz için iki bilgiyi kesinlikle çok iyi bilmemiz lazımdır. Bunlar Dinimizin kadına yönelik bakış açısı ve İslamiyet öncesi Türklerde kadına tanınan haklardır. Lakin biz o kadar her şeyi biliyoruz ki hiç Kuran-i Kerim’e, velhasıl tarihimize bakmadan çok rahatlıkla “Kadın-erkek eşit değildir” veya “Kadınla erkek eşittir kardeşim” diyebiliyoruz. Bunun nedeni cahilliğimizi hala üstümüzden atamamamız olsa gerek.
Mensup olduğumuz Yüce İslam Dini sağlam bir ahlak, hakiki adaleti arama, insanları cehaletten kurtarma ve nefsimize mukayyet olma anlayışı ile ortaya çıkmıştır. Demin de söylediğim gibi Kuran-ı Kerim kadınlara çok büyük haklar tanımış ve onların erkeklerden yüce olduğunu bizzat ayetlerle bildirmiştir. Peygamber Efendimizde (S.A.V) Kuran-ı Kerim'i yaşadığı için kadınlara yüce bir değer vermiştir: “Cennet annelerin ayakları altındadır.”, “Kadın erkekle eşittir ve toplumun yarısıdır.”, “Müminlerin iman bakımından en olgun olanları, ahlakı en güzel olanlarıdır. En hayırlılarınız kadınlara en hayırlı olanınızdır.” gibi hadislerinin bulunması da bu yüzden olsa gerek.
İslamiyet öncesi Türk kültürlerinde ise yine aynı şekilde kadın el üstünde tutulmuştur. Kadın, Türk erkeğinin en büyük can-hayat- yoldaşı, evlatlarının anası ve yegâne koruyucusudur. Daha da önemlisi Türk milletinin, toplumunun, halkının en büyük bereket kaynağıdır. Bununla birlikte Türk kadınlarına verilen haklar dolayısıyla Hakanların, Cengâverlerin, Alplerin, bir takım zümrelerin önünde diz çöktükleri, saygıda kusur etmedikleri, el üstünde tuttukları bir şeref abidesi haline gelmiştir. Eski Türk inancında kadına böylesine kutsallık veren törede kesinlikle kadının dövülmesi, horlanması, aşağılanması söz konusu bile olamazdı. En basitinden örnek vermek gerekirse, eski bir Türk atasözü; “Birinci zenginlik sağlık, ikinci zenginlik iyi bir kadın” diyerek bu önemi bizlere bir kez daha göstermiştir.
Kadınların erkeklerle eş olması hatta onlardan daha üstün olması çok güzeldir lakin bu demek değil ki bizim erkeğin yaptığı işleri kadına da yükleyelim, erkek ne yaparsa kadın da onu yapar, kadının erkekten ne farkı var ki, erkeğe ne hak düşüyorsa kadına da o hak düşer gibi söylemlerde bulunmamızı sağlar.
Yani demem o ki; kadının kıymetini bilelim, ona Kuran’ın verdiği değerleri yükleyelim, onu yüceltelim. Bunları yaptığımız takdirde emin olun ki toplumda ‘kadın-erkek eşitliği’ tartışması son bulacaktır. Tek sorun İslam’dan, Kuran-ı Kerim’den, peygamberimizden ve tarihimizden uzaklaşmamak, aksine onlara daha da fazla yönelmektir.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre