Bir varmış bir yokmuş evvel zaman için de kalbur saman için de küçük bir köy varmış.
Köyde Akkız adın da küçük bir kız çocuğu yaşarmış.
Köydeki insanlar Akkız'ı çok severmiş.
Akkız sevecen, çekingen, az konuşan, yanakları al al ve gözlerinin içi parıldayan sevimli bir çocukmuş.
Hayatının büyük bir bölümünü annesi ile geçirirken küçük bir bölümünü ise sevmediği ve çekinerek girdiği küçük odasında geçirirmiş.
Akkız özellikle gece çöktüğünde odasına girmekten çok korkarmış.
Ailesi küçük kızın çığlıklarıyla sık sık uyanır, uyumakta güçlük çektiğini düşünürmüş.
Günlerden bir gün yine gece köyün üzerine çöküvermiş.
Aile ve küçük kız yemeklerini yedikten sonra odalarına çekilmiş.
Akkız odaya girdiğinde hızlıca yatağına doğru koşup üzerine yorganını çekmiş.
Küçük kızın kalbi pıt pıt atarken pencerenin açıldığını fark etmiş.
Yorganını usulca açarak gözlerini pencereye dikmiş.
Pencereden odaya atlayan yalnızlıkmış.
Yalnızlık beraberinde her zaman korkuları da getirirmiş.
Korku hızlıca işe koyulmuş.
Akkız'ın dostu olan kibriti çekmeceye kilitlemiş.
Ardından başındaki mumu üfleyerek söndürmüş.
Akkız bu olayları her gece yaşadığı için artık pes etmiş ve kendini karanlığın içine atıvermiş.
Korku (Sert bir tonla):"Gel buraya bakalım küçük kız yerin hazır" demiş.
Akkız (Titrek bir ses tonuyla):"Peki" demiş.
Akkız yatağından çıkıp yere indiğinde gözünden küçük bir damla yaş süzülmüş.
Bilmeden de olsa Akkız en iyi dostunu odaya çekmiş.
Bu dostu cesaretmiş.
Cesaret odaya girdiği anda korku yalnızlığın arkasına saklanmış.
Cesaret: "Ne oluyor burada?"
"Sizler de kimsiniz?" diye sormuş.
"Yalnızlık (Kalın bir ses tonuyla):"Biz bu odanın sahipleriyiz Akkızı da sevmiyoruz" diye cevap vermiş.
Tüm olanlar karşısında şaşkına dönen Akkız cesaretin gelmesiyle kendini bir nebze daha iyi hissetmiş.
Ama yalnızlığın karşısında durduğunu görünce arkasında saklanan korkuyu da unutamıyormuş.
Yalnızlık bir kedi gibi cesareti pençelerken...
Gurur bir atlı misali odayı bası vermiş.
Yalnızlık şaşkınmış ve bu direnişi beklemiyormuş.
Az ilerde çekmecede bir küçük ışık belirivermiş.
Bu Akkız'ın en iyi arkadaşı kibritmiş.
Cesaretin odaya gelmesiyle birlikte hapsolduğu yerden kurtulmuş.
Aydınlık Karanlığın üzerine gün gibi doğarken yalnızlık ilk defa korkunun kendine düşman olduğunu fark etmiş.
O anda anlamış korku artık onun dostu değilmiş.
Yalnızlık odadan çıkarken duygular ona eşlik etmiş.
Korkular ise Cesaretle birlikte en derin çukura gömülmek üzere yola çıkmış.
Gurur Akkız'a söz vermiş; asla onu yalnız bırakmayacakmış.
Mum ve kibrit her zaman baş ucunda ve Akkız'ın en iyi arkadaşı olarak kalacakmış.
Akkız o günün sabahında ilk kez bu kadar rahat uyumuş.
Annesinin babasının yanına koşarken bir başka gülüyor, bir başka bakıyormuş.
Akkız artık odasını da çok seviyormuş.
Ne de olsa onu koruyacak yeni dostları var..
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre