Birkaç gündür 3 ayların içindeyiz. Biz öyle çok ibadet eden insanlar olmadığımız için, en azından böyle özel zaman dilimlerini iyi değerlendirmemiz lazım aslında. Ama ona da üşeniyoruz... 3 ayları oruçlu geçirme fikri bile aklımızı başımızdan alıyor mesela. Niye? Alışmışız rahata 3 ay oruç mu tutulur Allah aşkına :)
Bu konudaki bir başka engel de örnek aldığımız insanların bu konuda örnek alınması gereken kişiler olmaması sanırım. Mesela sınıf arkadaşlarımızın geneli, iş arkadaşlarımızın birçoğu, hatta belki de ailemiz... Bu tip konularda itikat olarak kendimizden daha iyi durumda olanları örnek almamız gerekirken biz her zamanki işgüzarlığımızla etliye sütlüye karışmayanları örnek alırız :) Çünkü işimize geliyor :)
İnsan rahatı sever. Hepimiz öyleyiz; gayet de normal bi' şey bu. Fakat en azından içinde bulunduğumuz 3 ayları oruç ve teheccüdlerle, mümkünse hatm-i şeriflerle değerlendiremiyorsak, bari gündelik yaşamın sınırlarının az da olsa dışına çıkmaya çalışmalıyız.
Normalde namaz kılmıyor fakat kılmamız gerektiğini düşünüyorsak 3 aylak güzel bir fırsat. 5 vakit olmuyor mu, 4'ü zorlayalım. O da mı olmuyor, 3 neden olmasın? Mesai saatlerinde mümkün mü değil? O zaman diğer saatleri zorlayalım... Ama en azından kenarından köşesinden bi' şeyler yaparak 3 ayları bir şekilde diğerlerinden farklı kılarak, kurtuluşumuza vesile olması ümidiyle değerlendirmeye çalışalım. En azından hiç kılmamazlık yapmayalım da kılmak için fırsat kollayalım.
Kuran okumayı bilmiyor fakat öğrenmek istiyorsak da bu aylardan güzel fırsat geçer mi ele? Hele ki rahmet kapısı Regaip kandili olan bu günde... Belki farklı inkişaflara nail olacağımız 3 aylar, kandiller dururken halen bir şeyleri ertelemeye gerek var mı?
"Bunlar zaten tamam, ben namaz da kılar Kuran da okurum" diyorsanız o zaman Evvabin, Duha ve Teheccüd namazlarını zorluyor muyuz? Zorlamıyorsak ve "Kılmayan milyarlarca insan var dünyada. Ben onlardan iyi durumdayım" diyorsak, bu bize bir şey kazandırmaz. Madem herkes kendisinden mesul ve bize hiç kimse ileride "Ali'den çok mu kulluk yaptın az mı?" diye sormayak ve bizi biz olarak değerlendirecekler, o zaman kendimize bakmalıyız. Kulluktan uzaklaştığımız, hatta kulluğu unuttuğumuz, aktüel meselelere daldığımız şu günlerde en azından hayatın "Durakla" tuşuna 3 aylığına, o da olmuyorsa kandil gecelerinde basma zahmetine katlanabiliriz.
Regaip Kandili Nedir, Nasıl Değerlendirilmelidir?
• Kur’an-ı Kerim okunabilir.
• Şefaat için Peygamber Efendimiz’e (sas) salavat okunabilir.
• Duha, evvabin, hacet ve teheccüt gibi nafile namazların yanı sıra varsa kazaya kalan namazlar eda edilebilir.
• Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilebilir.
• Allah’ın lütfunun bol olduğu bu gece fırsat bilinerek yakınlarla helalleşilebilir.
• Küs ve dargın olanlar barıştırılabilir, gönülleri alınabilir.
• Bu gece, ismen dua etmek için de büyük bir fırsattır.
•Bu mübarek gecenin gündüzü sünnete uygun olarak oruçlu geçirilebilir.
Regaip Ne Demek?
Regaip kelimesi "değer verilen" anlamına geliyor. Biz, "Recep benim ayımdır" diyen bir Yaratıcı'nın kullarıyız. Yani içinde bulunduğumuz Recep Ayı'nı (3 Aylar'ın ilki) değerlendirme fikrini ele alırken bu hususa da dikkat etmekte yarar var. Zira "O'nun sizi ne kadar sevdiğini bilmek isterseniz, O'nunla olan münasebetinize bakın" sözü zaviyesinden meseleye bakacak olursak, O'nun ayı olan Recep ayındaki en özel gün olan Regaip Kandili'ni de bu ölçüde değerlendirmek gerekir.
3 ayları ve başta Regaip Kandili olmak üzere bu zaman dilimini bihakkın ifa edenlerden olmak duasıyla...
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre