Hey dünya hey, duy artık seslerimizi!
Sınavlarla, engellerle olacak iş değil bu gidiş.
Böyle mutlu olmak aptalların işi.
Mutlu olacaksak bırak bizi; sıcak ellere, tatlı dillere, güler yüzlere bırak.
Memur ellerden uzak, müdürlerden uzak, dilekçelerden, raporlardan, ceketlerden, kravatlardan uzak tut.
Değecekse işçi babalara bırak bizi nasır el değsin yüzümüze, oya yapan annelere bırak.
Bırak gökyüzünü izleyelim, çimen koklayalım, toprak oynayalım, bırak bizi senin vaktine uymayalım.
Ellerimiz zincir yağı olduğunda kızmasınlar bize.
Hor görmesinler zor görüldüğünde sofralarda et.
Bizi bize bırak, bırak tadına varalım uyumanın, koşarak terlemenin, tuzlu kahvenin, sıcak çayın tadına varalım. Hakkın hakikatin huzuruna varalım. Bırak, beni bırak, onu bırak, bizi bırak... Kendin dön etrafında bire deyyus!
Bırak bizi, bırak...
Çıplak gözle izleyelim güneşi, çıplak elle oynayalım kartopunu, çıplak düşüncelerden korkalım ama çıplak ellerden korkmayalım. Masallar okuyalım çocuklara, şarkılar söyleyelim dedelere. Bırak bizi çamur evler yapalım, kerpiç binalar dikelim. Tahta kaşıkla yiyelim yemeği. Bırak bizi be, bırak bizi.
Biz de gülelim, biz de dost doğru ölelim...
#AliOsmanSağır
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre