Gülistan pamuk tarlasında doğurmuştu,
Pamuk yüzlü çocuğunu.
Kan ter içinde
Tarlanın ortasındaki ağaca takılmıştı gözü.
Çınar olsun dedi,
Çınar olsun adı.
O zamanlar ekmeği bölüşür gibi bölüşürdük sevdamızı,
Çayın tadı başkaydı,
Memleketin kokusu başka...
Karın tokluğuna sever,
bir lokmayla bastırırdık aşksızlığımızı...
Boyunlarımızda yeşil bir türkü,
Avazımızın çıktığı kadar susardık
Nasıl da aşıktım!
Kulağımda tren sesi,
Burnumu sızlatan bir hasret,
Aşkın başında bir çeki...
Hep ağlamaklıydı memleket.
Siz bilmezdiniz,
Hala bilmezsiniz.
Tepelerin ardından güneşi biz taşırdık,
Biz ısıtır önünüze koyardık.
En güzel türküler bizimdi
Ve biz doğururduk gül yüzlü çocukları.
Şimdilerde bir hasrettir ki boynumu büktü.
Çiğdem çiçeği arar oldum,
Kaldırım taşlarının arasında.
Sanki annemi koklasam geçecek burnumu sızlatan bu acı.
Bu yazıya 3 yorum yapıldı.
Memleketin kokusu başka... Aynen güzel yazı kaleminize sağlık
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre