Gel ey küçük sevda…

Bak!

Nasıl da dağılmış, paramparçasın…

Nasıl da akıyorsun usulca damarlarımda…

Geri gel büyük sevda…

Yaşanmışlıklar unutulsun…

Kırgınlıklar , oyunlar ,hileler bir kenara  bırakılısın…

Sorular, cevaplar, yargılar sonsuz uçurumlara fırlatılsın…

Haydi gel!

O küçük görünümlü  büyük sevdam….

Bakmadan, konuşmadan kızmadan gel…

Aynı toprağa basalım…

Birlikte gökyüzüne bakalım…

Demli çaylarımız eşlik etsin bize…

Yavaşça da olsa gel …

Temaslar yok…

Yine ortak yıldızımız olsun…

Temiz havayı soluyup verelim beraberce...

Şarkılarımızı söyleyelim fakat sessizce…

Sezelim ama sezdirmeyelim…

Hissedelim sevgili…

Yıpranmışlık var ortada ,

Vidansızlıkla hüküm verme…

Kandırmasana kendini!

Anla artık herşeye rağmen sevdin beni….

Çok geçmeden anla!

Hala ben varken anla!

Korkuyorum sevdam …

Haydi gel…

Engellerini  yıkıp ta gel…

Korkuyorum sevdam…

Çok geçmeden gel…

Sevdam vakit geçer de;

Sen gelir…

Aynı gökyüzünü, aynı torpağı paylaşalım,

Sezdirmeden sezelım dersen…

Ya ben tanıyamazsam seni…

Ya silinmiş olursan  hafızamdan…

Ah be sevdam!

Unutma bende insanoğluyum!

Vicdansızlığa vicdansızlıkla hüküm bana da yakışabilir.

Haydi gel sevdam …

Tut mu dedim elimden?

Bak mı dedim bana?

Öp mü dedim gözlerimden?

Korkma sevda…

Aynı yolda yürümeyeceğiz ki,

Bir an!

Ah be sadece bir an daha olamaz mı?

Haydi gel sevdam;

Hala sevdam derken…

Çok geçmeden, unutulmadan gel!