Canım Adam

Ve sonunda farkına varıyor insan; tek yanan şey sadece sigarası değil. Kendi omzuna kafasını koymaktan, boynu ağrımış. Yok sesi, yüzü.. Kelimeleri var. Her harfinde paramparça yapan yüreğimi, her biri ayrı yaralayıcı. Fotoğrafları var. Baktıkça konuşacağını sandığım, benim sandığım. Yokluğu var bi de. Yutkunamaz yapar insanı, nefes alamaz hale getirir, vay be dedirten, gözleri sele mahkum eden. Böyle aşka böyle terk ediş yakışırdı. Gitti.. Bütün önceden açtığı yaraları tekrar kanatarak ve gelirken açtığı, tüm ışıkları kapatarak gitti. Karanlıktan korkan bir kadını, zifiri bir karanlığa mahkum etii.. 

 Kızamam. Sevmedi, sevemedi diye nasıl kızayım?

 Bir daha kurmayayım diye teller ördü kadın hayallerine. Papatyalarını yaktı, şiirlerinin arasına süs diye koyduklarını, adama duyduğu aşkı daha çok anlatanları. Kadın adamı Ankara'da deniz, Adana'da kar gibi seviyordu. Adam kadını ölüm çığlıklarıyla zindanına atıyordu. Müebbet...

 Her şey, her şey senin için; dualarım, duygularım, düşlerimde bakışların. Hep seni söylüyor şarkılarım.

 Ah canım adam. Ah gönlümün şen şakrak, çiçek açan tarafı. Ah. Şimdi biraz uyusam geçer ızdırap acılar vesselam. Peki ya hangi eylem seni bana getirir? Artık saymıyorum günleri. Biraz kırgın, biraz yorgun, biraz kirletmiş beni sensizlik. Kül tablası altında birkaç resmin. Baktıkça bir çöp daha yaktıran gülüşün.. Acıttın canım adam. Çok acıttın..


 -N.A