Herkese merhaba,
Her birimiz yaşadığımız arkadaşlık ya da özel ilişkilerinde, sevdikleri sevildikleri, sevindikleri, üzdükleri üzüldükleri, nefes alamayacak kadar çok boğuldukları zamanlar oldu... Bunlar mutlaka yaşanacak hayatın bir gerçeği fakat bunları kontrol edebilmek "Neden?" sorusunu kendimize sormayı bilmekle başlıyor. Evet, hepimiz aynı dünyada farklı hayatlar yaşıyoruz diye düşünsek de aslında bir o kadar da ortaklıklarla iç içeyiz. Bazen hiç beklemediğimiz zamanlarda dahi o kadar yolunda gider ki her şey, güzel şeyler hep bizi bulur, işlerimiz yolundadır. Bu zamanları iyi değerlendiremezsek her şey elimizden kaçıp gidecek gibi hissederiz ve bu paniğe kapılmışken zamanın farkına varamayız ya da hep böyle gideceğini varsayıp o zamanın yine kıymetini bilememiş oluyoruz.
Mutlu olmak ya da geçirdiğimiz zaman için tatminkarlık duyabilmek için önce beklentilerimizle yüzleşmeliyiz. Öncelikle doğru hayatı ve zamanımızı "kaliteli" yaşamak istiyorsak, her sabah uyandığımızda ya da gece uyumadan önce beklentilerimizi sorgulamalıyız. Hayat beklentiler silsilesi halinde bizi çepeçevre sarıyor. Tüm olaylarımız, acılar, üzüntülerimiz, sevinçlerimiz hayattan ne istediğimizi bilmekle yani beklentilerimizi doğru belirlemekte bitiyor. Beklentilerin hayatınızdaki yeri tahmin ettiğinizden çok daha fazla.
İlişkilerden bahsedelim; arkadaşınız, iş arkadaşınız, eşiniz, sevgiliniz ya da karşınızdaki her kim olursa olsun her bir birey için kafanızda kendinize bir liste yapın. Bu kişilerin size karşı yapabileceği yanlış tutumları göz önünde bulundurarak nelerin size şaşırtmaması gerektiğini iyice idrak etmelisiniz. Bu da aslında karşınızdakini iyi gözlemlemek ve tanımakta bitiyor. Hayatınız için değerlendirirsek; beklentilerinizi mutlaka yüksek hedeflerle süsleyebiliriz fakat bunları elde edemediğinde mahvolup tamamen hayattan soğumamak gerek. İşte bu yüzden her zaman yüksek hedefler koyarken kendinize mutluluk eşikleri belirleyin. En üstteki hefede ulaşana kadar birden çok küçük hedef koymanızı tavsiye ederim.
Beklentilerinizi törpülemeden parçalayarak bütüne ulaşmanız en doğru hareket olucaktır. İşinizde uzun süredir beklediğiniz terfi hedefinizin hiç beklemeyen başka bir kişiye geldiğinde sizin ve onun yaşadıkları arasında ki farklı düşünebiliyor musunuz, ya da çok iyi geçtiğini düşünüdüğünüz sınav sonucunda hayal kırıklığı yaşadığınızda ve hatta ilişkinizde karşınızdaki kişinin sizin özel bir gününüzde beklediğiniz şeyleri size sunmadığında…
Farkında mısınız bunların hepsi fazla beklemekten? Fazla beklemeyin! Bu durumlarda yaşadığınız olayı direk kapatıp sadece "evet bir sonuç ya da olay olacak ve benim için en iyisi olacak" demeniz gerekiyor. Kadercilik değil, sadece sonucu kabullenmek. Beğenmediyseniz peşinden koşun. Fakat fazla beklentilere kapılmadan sadece hedefleriniz için yaşayın. Beklentilerinizi kontrol altına aldıktan sonra geceleri daha huzurlu uyuyup sabahları daha mutlu uyandığınızı görmeniz kaçınılmaz olacaktır. Çünkü artık siz hayattan geleceklere açıksınız. Siz en iyisini isteyin, tasvir edin! Siz onu çektikçe o zaten size gelecektir, doğanın kanunu, bu yuzden beklenti niye…
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre