Zeki Alasya ve Cenaze Namazı

Zeki ALASYA öldü. Herkes gibi, “her yaratılan gibi”…

O’na Allah’ın “rahmet etmesini isterim”. O’na “rahmet edilse” bana, bize zararı mı olacak? Rahmet bize az mı kalacak?

Ne var ki, “rahmeti” kazanmak için “Rahmetin sahibi” Rahman ve Rahim olan Allah (cc) ile - yine Allah’ın istediği çerçevede - bir irtibat, bir bağ, bir inanç, bir amel gereklidir. Bu tabi ki Allah ile kul arasındadır. Kimsenin “kalbini” bilemeyiz…

Şunu da söylemek gerekir ki, elbette “kalbi” bilemeyiz ama ameli, fiiliyatı görebilir; yazı ve sözleri duyabilir, bir “değerlendirme” yapabiliriz.

Öncelikle, “oyunculuğu” gibi başarıları konusunda sadece takdire şayandır. “Gülen, gülmeyi öğretenlerin” en başında gelir…

Ayrıca, herkes istediği inancı da “seçer”…

Aşağıdaki link’teki (1) habere, röportaja bakılacak olursa, Zeki ALASYA’nın seçimi: MASONLUK. Röportajda şunla geçiyor:

* Star Gazetesi’nden Murat Menteş'e konuşan Alasya 15 yıldır “Mason olduğunu” belirtmiş, partneri Metin AKPINAR’ı “Mason yapamamaktan” şikayet etmiş.

* “Masonluk bir ahlak ve kardeşlik sistemi” olduğunu söylüyor. Fakat, “Masonluk” incelendiğinde nasıl bir şey olduğu, nerelere uzandığı, ne anlamlara geldiği ortaya çıkacaktır…

* “Masonluğu vahşi ve aşağılık bir şey olarak anlatan kitaplar okumuştum. Halbuki Ahilik, Bektaşilik, Mevlevilik gibi bir oluşum.” diyor. Ben de diyorum ki, bu konuda azıcık bir bilgisi olan insan kabul edecektir ki “Masonluk” böyle bir şey değil…

*Şunu da söylemek gerekir ki, Zeki ALASYA bu oluşuma girerken elbette gerçek mahiyetini bilerek girmemiştir. Elbette O’na da “ahlak ve kardeşlik sistemi” şeklinde “anlatılmıştır”…

*”... Bir arayışa girmiştim. Masonlukta karar kıldım. Çok memnunum.” diyor.

Ben uzun uzadıya, Mason Locaları’nın Gazi M. Kemal Atatürk tarafından neden kapatıldığını,

Kendisinden sonra “bir çok baskılar” ile tekrar nasıl kurulduğunu,

Neden “gizli” hareket ettiklerini, “görüş ve kararlarını” bırak, yaptıkları “ibadet türü” şeylerin bile neden gizlendiğini,

Filistin’e yapılan zulümlerde çıkıp insanlık adına 2 laf edememe sebeplerinin ne olduğunu,

Türkiye’de hangi grupları, kesimleri hangi sebeple desteklediklerini,

Darbelerdeki rollerini

Anlatmayacağım. Bu konulara girmeyeceğim… Fakat birkaç sorum olacak:

1-Masonluk’ta, dinimizdeki haliyle, “isim ve sıfatları ile Allah inancı” var mıdır? Yani Peygamberimizin bize bildirdiği şekliyle, Kuran’da yazılı olduğu vasfıyla “Allah inancı” var mıdır?

2- “Levent Camisi’nde” kılındığı gibi, “namaz” ve “cenaze namazı” var mıdır Masonluk’ta?

3- İbadet yerinin “cami olduğuna” dair bir “bilgi – belge” var mıdır Masonlukta?

4- “Masonluğun”, merhumun dediği gibi – “Ahilik, Bektaşilik, Mevlevilik” gibi olduğunu söyleyen / söyleyebilen bir yetkin kişi, akademisyen vb. var mıdır?

HERKES istediği inancı seçer dünyada. Tamam. Ama “inancına” göre de “cenaze işlemi” gerekmiyor mu? Evet, bunu söylemek acı, hoş bir şey değil ama gerçek bu değil mi?


(1)http://www.medyaradar.com/-metin-akpinari-mason-yapamadim-zeki-alasyadan-ilginc-sikayet-haberi-50973