Malum yaza gireli baya oluyor ancak havalar daha bu yönde değil. Ama yavaş yavaş da gelse yaz kapıda. Hazırlıklar bitme noktasına geldi. Bütün şok diyetler çoktan denendi, tatil için planlar yapıldı ama öncesinde Ramazan ayı bizi bekler birçok tatilci planı ikiye ayrılıyor; oruç tutmak isteyenler için hele bir Ramazan geçsin de bakarız diyenler varken bir de Ramazanda oruç tutmayanlar fırsat bu fırsat deyip tatile çıkacaklar da var. Hal böyle olunca üç aşşağı beş yukarı haber bültenlerini tahmin etmeye başlarsınız bile. Sizler için şöyle televizyon karşısında ayaklarınızı uzatmış izlerken görebileceğiniz klasikleşmiş haber bültenlerini derledim.
Ramazan'da Haberler Bellidir
Her Ramazan'da olduğu gibi bu Ramazan'da da iftar ve sahurda neler yenmeli başlığıyla birbirinden ünlü, ünsüz diyetisyenlerin boy göstereceği günlerdir bu günler. Malum artık aklımıza kazınan gerçektir ki şerbetli tatlılar iftarda yenmez yerine güllaç gibi sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Sahurda kahvaltılık tercih edilmeli. Hafif olur gibi klişeleri ekran karşısında elimizde bir tabak dolusu baklavalarımızı afiyet ile yerken kulağımıza küpe ederiz. Ardından gelen vicdan azabıyla da iftardan sonra aman şöyle bir yürür yakarız deriz sonra yemek biter bitmez ağırlık yaptı der televizyon karşısına şöylece uzanırız. Diziler, sohbet, muhabbet derken al işte unuttuk gitti bile. Muhakkak Sultanahmet Meydanı'nı izleriz. Osmanlı Saray yemeklerinden eserler verilir. Canımız çeker ama genelde günümüzde alışık olmadığımız lezzetlerdir. Nerde o eski Ramazanlar temasıyla Hacivat ile Karagöz oyunlarını izlemesek olmaz. Birbirinden değerli hocalarımız dini değerlerimizi içtenlikle anlatır (gerçi bunu sonuna kadar da desteklerim en azından bir sürü saçma sapan sabah kuşağı yerine ramazanda olsun izleyip din hurafelerinden belki biraz olsun ayrılırız). Ramazanı fırsat bilen tatilcileri de izleriz hatta biz oruç tutarken meydanı boş bulup plajları dolduran yabancı turistleri de izlemesek olmaz.
Ramazan Bitti Tatil Sırası
Ramazan bitti peki sıra tatilde elbette herkes deniz, kum, güneş üçlemesiyle buluşacak değil. Kimisi köy, büyükbaş, küçükbaş hayvanlar temasıyla memlekette köy hasreti giderecekken kimisi çoktan güneş kremi markasına karar vermiş, yola koyulmuş ve hatta yolda plaj havlumu acaba çantaya koydum mu? Kaygısıyla tatil yolunu tutmuştur bile. Tatil zamanı gelenler için artık güneş ve güneş yanığı hayatlarının kısa süreli mutlak bir parçasıdır. Bronzlaşmak "güzelliktir" algısıyla hareket eder birçok insan, bunu bir bilge edasıyla değil hala daha kendisi de böyle düşünen bir yazar olarak söylüyorum. Sere serpe güneşlenenlerle dolar özellikle haber bültenlerinin sonları. Malum yaz dönüşü bronz tenle kısa süreli de olsa hava atılacak, haliyle derin kabuk kabuk olmuş yok efendim cilt kanseri tehlikesi varmış! Kimin umurunda? Habercilerde bunu fırsat bilir öyle boyluboyunca sahilleri, kalabalığı çeker de çeker. Güneş demişken uzmanlarımız güneşe çıkılmayacak saatleri söylerler, bizim de bütün olur işlerimiz o saatlere denk gelir ve biz o saatlerde güneşe çıkarız.
Haberlerde İstanbul'da olup denize gidemeyenlerin çilesi adlı haberleri izleriz sanki diğer şehirlerdeki insanlar çoktan Bodrum'a Çeşme'ye gitmiş de bir İstanbullu evinde oturur gibi bir de hala İstanbul'da olanlar için alternatif tatil seçenekleri verilir. En gözde tatil mekanlarından kareler olmasa olmaz. Artık haberler biraz daha magazin programı ile siyaset programları arası gider gelir yaz gelince ciddiyetini kaybettirir biraz olsun haberlere.
Orman yangınları olmazsa olmazımızdır. Muhakkak birileri piknik yapar ve ateşi söndürmeden çeker gider. Boğulma haberleri üzücü olanıdır bu yaz hiç böyle haberlerin olmaması temennimdir ancak geçmiş yıllarda hep olmuştur. Siyasiler her haber bülteninde başı çeker zaten ilk onları öğreniriz. Nerde hangi siyasi nasıl tatil yapıyor diye merak ederiz (Çaktırmadanda aile meclisinde konuşulur "şuna bak milletin paralarıyla oluyor bütün bu tatiller diye!")
Kısaca böyleydi haberler. Genelde boğulma vakaları hariç hep yüzümüzü gülümseten, bize güzel duygular katan haberler. Hep böyle güzel haberler alalım da yaz bültenleri varsın klasik olsun.
Bu yazıya 4 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre