Geride kalanlar bir türlü kendini avutur yaralarını sarar . Bunu giden kişi yapabilirmi sanarsınız?
Gitmek zor olandır. Giderken hatırları bırakısın. Anıları silersin. Hafızanda ki herşeyi unutmaya çalışırsın. Ama unutmak ne mümkün? Kolay unutulsaydı zaten gitmek zor olmazdı. Giderken geride herşeyi bırakırsın. Gitmek zordur herkes öyle yapamaz. Kalbinde ki acıları söküp atamazsın. Kalan kişi kendini anılarla da avutur . Peki giden kişi kendini nasıl avutsun? Kalbini söküp atabilirsen aferin. Giden kendini güçlüyüm diyerek yola devam eder. Kendini bir nevi kandırır. O da bilir öyle terk edlmeyeceğini.
Ben kimseden giden kişi olmadım. Kalan kişide değildim. Ben kimseydim. Arafta gibiydim. Cennet ve cehennemin arasında sıkışık kalmış gibi. Bazen iyisi de budur diye düşünülür. En kötüsü arada kalmaktır. Arada kalan kişi ne yapacağını bilemez. Zaten kararsızdır bir kere. Ne gidebilecek gücü vardır. Ne de kendini avutabilecek dermanı. İşte bu yüzden arada kalmak zordur. Ben gitmek ile gitmemek arasnda kalmış çizgideyim. Gidersem herşeyi geride bırakmam gerekecek. Ben de bu güç yok henüz. Kalırsam kendime çare bulamam. İki türlüsü de kötü bu işin. Ben böyle dururken sen gitmeyi yeğledin. Ben senin gidişini izlerken sen arkana bakmadın. Senin için gitmek zor olmadı.
"Ardında umutsuz bir ben bırakarak gittin. Şimdi dönme ardına..."
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre