Sözlerim dalga olarak vururken kıyılarıma hiç yakıştırmadığım pişmanlık duygusu yağıyordu gökten. Bu sebeptendir belki de dalgaların hizaya konmaması, pişmanlıklar daha az yağsın diye kendini yırtması. Kendini kağıt gibi harcaması. Kocaman sularımın bağrına bir kaç ılık nefes yaslanmıştı. Oldukça insancıldı nefes alışverişleri. Bir tanesi vardı ki adeta bir güvercin kalbi gibiydi. Hassas görünüşü bende uysal olduğu kanaatini uyandırmıştı. Diğer nefes ise bir gülün kalbiydi sanki... İçlerinde bir nefes vardı ki tamamıyla bir kaplumbağayı andırıyordu. Hareketleri yavaştı, peki ya kalbi? Hiç mi özlemezdi o, hiç mi heyecanlanmazdı? Yoksa koşmak gücünü kendinde bulduğunda fakat bedeninin, düşüncesi karşısında mahcup olduğunu gördüğünde durdurmak istercesine kızdığı şey miydi kalbi? O yaradılıştan yavaştı. Geç kalmak kimi zaman çok yakışırdı ona,erken gitmek çoğu zaman dillerden düşmeyecek başarıydı. Gül gibi kalbi olan bir kelebekti. Bana gülü andırdı nedense. Belki kokusunun koparıncaya dek taze olacağındandır. Kelebekte ölünceye dek güzeldir ya hani. Ben kendi şarkımı söylerken güvercin uçmaya başladı ve nefes alışverişini izlememe izin vermedi. Sonra şarkımın üstüne bir şarkı koydu ve ben sesimi kıstım:
"Uçtuğum gökler, üstünden geçtiğim yerler şahidimdir ki benim yüreğim koklayabilene mutluluk nefesidir. Koklayamayandır bana yabancı olanlar. Yüreğimin ritmini hiç kulaklarında hissetmemişler gibi körlerdir bana. Ben ki bu dünyanın en geniş en sonsuz hislerinden biri olan duyguya tayin edilmişim. Uçuşumdan belli eksikleri tamamladığım, bundandır aralık bırakmadan gezdiğim gökler. Dostluk merkezidir bağlı kılındığım alan, mutlu olanlardır aldığım huzurum ve gücüm. Sonsuz bir sonda kaybolmuştur insanlar ve birbirlerini buldukları müddetçe kaybolduklarını anlarlar. Birbirlerine yabancılıklarındandır hissettikleri yalnızlıklar. Biçtiğiniz kilometre kaftanı değildir mesafeler,o kaftandır elbisesi özlemlerin. Aldığınız derin nefeslerdir sandığınız huzur. Oysa almadığınız ne çok şey vardır ciğerinize. Bunları gezerek görmüştüm ben fakat onlar bana yasaktır. Temsili bir kuşum ben,kalbim kötülüğü kaldıramayacak kadar hassas... Sesim bağıramayacak kadar tiz. Sizlerden nicelerini gördüm ki yattıkları dize ihanet eden. Her güzelliğin bir sonu olduğunu bildiğiniz içindir ümitsiz oluşunuz. Ey insanlar! Uçtuğum kadar var olduğum bir dünyada yüzemediğimdir özgürlüğüm. Kurduğunuz dostluklarınızdır sevincim. Birbirinizi göremeyince kestiğiniz ümitlerdir hüznüm.. Uysal olduğumu düşünenler beni tanımayanlardır. Gerçek sevgi toprağını kalbine ekenler, benim de her kalbe liman olmayacağımı anlayanlardır. Gözlerinizle değil, kalplerinizle görün. Arka yüzü sevgi olanın her boyutu anlayıştır. Dostluk gibi erdemli bir yüreklere sahipseniz üzülmeyin. Kaybolmuşluğunuzdur sizi yorgun düşüren. Üzülmeyin bu dünyada dostunuz olduğu için. Düştüğünüz denizde bir gemidir dostluk. Düştüğünüzde bir halı, kalktığınızda bir koldur. Ve en önemlisi yol arkadaşlarınızdır. Bırakın yaşayacaksanız da, ölecekseniz de beraber ölün..."
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre