Monoton bir yaşamı olan bir insandım taaa ki o günden beri...

Kapı çalındı, gelen karşı evin sahibi Emir Bey'in kızıydı.

-Yardım edin babama bir şeyler oluyor. Yalvarırım yetişin.

Emir Bey'e kendimi bildiğimden beridir bu mahallede karısı ve kızı Candaş ile birlikte yaşardı. Karısı Esin Hanım bundan iki yıl önce tuhaf bir şekilde ölmüştü. O günü dün gibi hatırlıyorum yüzü bembeyazdı ve yüzünde ise tuhaf izler vardı. İlk defa böyle bir olaya şahit olmuştum.

Eve geldiğimizde Emir Bey yerde titriyor ve ağzında beyaz köpükler çıkmış bir vaziyette duruyordu. Kendinde değildi, bir şeyler diyordu ama benim tek duyduğum şey  ''SIRA SENDE''

Sıra sende derken neyi kastediyordu? Bir süre sonra kendine geldiğinde hiç bir şey hatırlamıyordu. Ama suratında Esin Hanım'ın suratındaki izler gibi tuhaf izler vardı ama bunları daha önce hiç görmemiştim. Bu olaydan sonra Emir Bey dinlenmek için ailesinin yanına gitmeye karar vermişti. Evde kimse olmadığı için evin anahtarını bana bırakıp evi arada bir kontrol etmemi istedi ve bende kabul etmiştim.

Gece yarısı Emir Bey'in evinin ışıklarının açık olduğunu gördüm. Sabah kapalıydı acaba geri gelmiş olabilirler mi? Anahtar bende olamaz peki kim var evde? Kontrol etmeye gittiğimde kapı hâlâ kapalıydı. Kilitli kapıyı açıp içeri girdiğimde her taraf darmadığın olmuştu. Hırsız girmiş olabilir mi? Peki değerli bir şeylerini almış olabilir mi? Evde bildiğim kadarıyla çok değerli bir tablo vardı hala duvarda asılı duruyor muydu? Hemen gittiğimde görmüş olduğum görüntü karşında şaşırmıştım. Tablonun üzerine yazı yazılmıştı. "BU OLANLAR SİZİN SUÇUNUZ HEPİNİZDEN İNTİKAMIMI ALACAĞIM" Kim niye böyle bir şey yazar? Ne intikamı? Bu olanlar derken neyi kastediyor? Emir Bey'in odasından gürültüler duyuluyordu. Hırsız orda bir şeyler arıyor olmasın? Ordada hırsız yoktu ama bütün fotoğraflar yerdeydi. Bütün fotoğraflarda bir kişinin yüzü kesilmişti. Kim neden keser fotoğrafın yüzünü? Bu evde neler oluyor? Peki ben bunu nasıl açıklayacağım/