Ömrümüz bir yol, ölüm ise yolun sonunda kavuşmayı beklediğimiz istikamet. Her yol ölüme giden yol gibi..

Her yolun bir sonu olduğu gibi her ömrün de bir ölümü var. Yollar farklı; kimi altında son model arabayla son gaz gider, kimisi çöldedir devesiyle susayarak gıdım gıdım gider, kimisi yalın ayak düşmüştür yollara. Dünyada nasıl, nereye,neyle, kimle gittiğinin bi önemi yok. Asıl mesele asıl yolda ölüme nasıl gittiğindir.. Bestami Yazgan'ın deyimiyle ''Yollar uzun, yollar ince, yol kısalır aşk gelince.'' İşte, yolunu kısaltıp meşakkatini azaltacak bi aşkın olmalı. O aşkın etkisiyle sana aşkı da, ömrü de, ölümü de veren yolunu kısaltsın. Zira onunla olmadıktan sonra gittiğin yol dikenli kalır. Hem ayakların kanar hem de öte yanda tenin yanar..

Bu dünyada asfaltın sıcağı, öte yanda cehennemin ateşi.. Velhasılı yol kadar nasıl gittiğin de önemli. Biraz burdaki fani yolculukları bırakıp ölüme giden gerçek yoldaki gerçek yolculuklara hazırlanalım. Büyük valizler yerine sevaplarla yüklü azıklar hazırlayalım kendimize.. Ahiret yolundaki o uzun yolculukta hayırlı yolculuklar dilerim..