Sahiden hiç özlemedin mi?
Kokumu hissettiğinde, nefesinin kesildiği olmadı mı?
Hiç mi istemiyorsun sarılmayı?
Gördüğünde yürüyüp giderken, hiç mi çevirip sarılasın gelmiyor?
Gözlerini kapattığında, gelmiyor mu simam gözlerinin önüne?
Ellerin üşüdüğünde ya da titrediğinde hiç aramıyor mu ellerimi?
Hiç mi özlemiyorsun sahiden, aklına geldikçe onca yaşanan mutlu günler.
Beklemiyormusun hep karşılaştığımız yerde, artık bir defa da olsa nefesin nefesime değsin diye.
Hatırlatmıyor mu artık sana sevgimi yürüdüğün o yollar?
Yattığın o yatak, başını koyduğun o yastık, sessizce açtığın o kapı.
Hiç özlemedin mi?
Son bi kez olsun sarılmayı istemedin mi, sımsıkısından.
Sahi unutmuşum; sen sarılmayı sevmezdin.
Ama hep sarılırdın ben isterim diye en içsiz en samimiyetsiz.
Özlüyorum; yemin olsun çok özlüyorum.
Susuyorum, yutuyorum.
Hayır sevmiyorum zira nefret bile ediyorum, diyorum.
İçime akıtıyorum göz yaşlarımı.
Özlüyorum be çok özlüyorum.
Gözlerine uzun uzun bakmayı.
Bir kaç dakika olsa da görürüm diye saatlerce beklemeyi.
Akşam güneşim diye sevmeyi.
Özlüyorum işte.
Nefesime değen nefesini.
Can veren mis kokunu.
Ellerini, gözlerini.
Buz kesmiş yüreğini.
Gururumdan mıdır nedir gelemiyorum.
Gerçi defalarca almıştım ayaklar altına.
Bi kez daha alsam, gelir misin akşam güneşi?
Hiç mi özlemedin sahi?
Sahiden hiç mi istemiyorsun
Haydi yeniden doğ akşam güneşim.
Zira buralar çok karanlık, çok soğuk.
Korkarım bilirsin.
Haydi akşam güneşim...
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre