Çok dağıldık, çok...
Bir yanda gencecik yaşta hayata veda edip şehitlik mertebesine ulaşmış olan kardeşlerimiz ve gönüllerine kör ateş düşen anneler, babalar...
...
Bir tarafta sanki Kandilde çatışmada mola vermişcesine davranan, daha önce başka sebeplerden alanlara inip eylem yapanlara bugün neden alanlara inmedikleri konusunda oturdukları bilgisayarın başından hakarete varan sözler sarf edenler...
Bir tarafta yedi sülalesi yüksek güvenlikli yerlerde yaşayan ve bu memleketin evladı bitmez diyenler...
Bir tarafta zamanında askere gitmemenin bir şekilde yolunu bulup şimdi savaş çığırtkanlığı yapanlar...
Bir tarafta uzun süre bedelli askerliği bekleyen, askerlik yaparken torpil bulan, bulmaya çalışan ama bugün bunları unutan ve şehitlerimizi bedelli yapabilenlere kinini kusmak için kullananlar...
Bir tarafta şehit haberi izlerken evine, gönlüne ateş düşmediği ve düşmeyeceğini düşündüğü için o an etrafında bulunanlara siyasî propaganda yapmaya kalkışanlar...
Daha aklıma gelmeyen çokça fikir ve zikir... Ve bir de benim gibi aptal aptal oturup, dinlemekten ve konuşmaktan aciz, haber izlemeye dahi çekinir hale gelen lüzumsuzlar ordusu...
Şehitliğin yüceliğini duymuşumdur ve yüceliğini anlatmışımdır öğrencilerime. Bugün rahat rahat nefes alabiliyorlarsa, nefes alma hakkından vazgeçenlere borçlu olduklarını dile getirmişimdir hep. Sanırım bugünlerde benim bir yalancı olduğumu düşünüyorlar artık. Çünkü malesef, ben onlara şehitliğin ve şehitlerin, hayatta kalanların şahsi emelleri için kullandıklarından hiç bahsetmemiştim.
Silahını bize doğrultmuş hazır kıta bekleyenlere karşı, birlikte, kol kola, sımsıkı olmamız gereken bir durumdayken, elimize silah verseler, silah doğrultanları değil, birbirimizi vuracak hale geldik.Yapılan yanlışlar ya da doğrular usulünce zikredilmeli kesinlikle ama siyasi fanatizm, duygularımızın, doğrularımızın, dostluklarımızın, insanlığımızın ve şehitlerimizin önüne geçmemeli, geçmesin.
Aralarındaki ihlas ve uhuvvet sebebiyle , 2000 yıl başıboş ve dağınık halde kalmış lanetli yahudiler bugün dünyayı korkutan bir güç olabiliyorsa, Allaha ve Resulüne inanan bizler bu ihlas ve uhuvvete kavuşabilirsek sonunda neler olur, tahmin bile edemiyorum. Allah millet olarak bize ihlas ve uhuvvet nasip etsin, buna engel olmaya çalışanları da kahretsin inşallah. Amin.
Bu yazıya 5 yorum yapıldı.
Fakat benim yazım da biraz bu mahiyette bir yazı. Bu yazı da "güncel ve siyasi" bir yazı.
Yani bu yazida da bir kesim eleştiriliyor mesela.
Yani bu çerçeyi tam anlamadım ben.
Tukurugumuzle bogarız diyen bir PKK yı bir HDP yi elrstiremeyecek miyiz?
Bu siyasi güncel oluyor kaygısı ne kadar aşırı süzgeç haline getirdi sizi?
Bu yazıyı yazan arkadaş tarihten, asktan bahsedebilirdi. Ama sehitler konusunu incelemiş. Aynı zamsnda güncel ve siyasidir. Ama gereklidir de
Ne diyeyim siz bilirsiniz. ..
Siyasi partiler ya da şahıs isimleri verilerek yazılan yazılar, hele ki güncel siyasi meseleleri içeriyorsa yayınlamıyoruz. Çok eleştiri ve mail alıyoruz bu konuda ve mesaimizin büyük bir bölümünü güncel siyasi meselelerle ilgili kaleme alınan yazılara harcamamız icab ediyor.
Yazarcizer.Net bir edebiyat sitesi, siyaset sitesi değil malesef. Diğer türlü herkes birbirine hakaret içerikli yorumlar yapıyor ve bunları editör ekibi olarak biz okuyoruz. Sizi anlıyoruz fakat lütfen siz de bizi anlayın.
Bu yazı da inceleyen editörün insiyatifi dahilinde güncel siyaset tartışması içermediği düşünülerek yayınlanmıştır. İnanın günde birkaç tane bu tarz şikayet mailleri alıyoruz. Sizden anlayış rica ediyoruz. Herkese neden kendi yazısının yayınlanmadığını açıklamak inanın kolay değil. Bizim de günlük hayatımız var ve editör ekibi tamamen gönüllülük esasına dayalı çalışıyor. Yani kimsenin bir çıkarı yok.
Eleştirmek güzeldir. Fakat siyaset ve din konularında kaleme alınan eleştirel yazılarda artık biz işin önünü alamıyoruz. Yayınlanmayan yazınız için özür dileriz...
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre