Ezeli sükunetin adalet için gözyaşı döktüğü insanlığın şu son buhran döneminde kitlesel şekilde perspektiflerimizin azami derecede benzer hale gelmesi aslında sükunetin manasının, temsil ettiği kavramların, ilişkilendirildiği kelimatın, içinde bulunduğumuz algı dünyasında ne denli bir metamorfoz dönemi geçirdiğini gözler önüne sermektedir. Sükunet, manası kirletilmiş veya günümüz deyişiyle anlam kaymasına uğramış ve tarihin var olduğundan beri temsil ettiği haller ile bağı kökünden sökülmüş en yüce kelimedir. Kör olduğunun farkında olmayan bir âmanın el yordamıyla ampulün anahtarını araması misali eskiden temsil ettiği huzur, saadet gibi niceliği ölçülemeyen ulvi kavramların vuslatına ermek arzusu içindedir sükunet. Halbuki insanlık, bir zamanlar tasavvur dahi edilemeyecek kadar azami büyüklükte felaketlerin, zulümlerin, ızdırapların ve harabelerin karşısında sükut ederek sükunetin bütün manasına ve dayandığı değerlere ihanet edip daha önce kimsenin yazmadığı, düşünmediği, aklına gelmediği ve idrak yollarımızı tıkayan bir distopyaya sebebiyet vermiştir. Artık çok geçtir. Tek bir kavrama ihanet, bütün dünyayı karanlık ve içinden kurtuluşu mümkün olmayan bir distopyaya sürüklemiştir. Sükunete ihanet etmeyen eski kuşağın güçlükle anımsadığı, insan olduğumuz o son çağ, o kuşağın da ağır ağır madde aleminden mana alemine teşrif etmesi ile damla damla biten insanlığımızın sonu olacaktır.
Sükunet
YASAL UYARI
Sükunet başlıklı yazı M.hamza Arvas tarafından 25 Ağustos 2015 Salı, 01:59 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu, kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre