Konuya başlamadan önce size sormak istediğim birkaç soru var. Mutlu musunuz? Çoğunluk evet diyecektir bundan eminim. Peki şöyle sormuş olsaydım nasıl cevap verecektiniz? "Yalanlarla mı mutlusunuz?" deseydim, önce düşünürsünüz değil mi? Bana sorulsa düşünürdüm bu konuyu.
Aslında insanlar çeşit çeşittir mutluluk konusunda.
-Gerçek mutlular
-Yalanlarla mutlu olanlar
-Mutluluğu kendine zehir edenler
Bu saymış olduğum aslında mutluluğun evreleridir. Dünya'ya geldiğinizde neşeli mutlusunuzdur, büyürsünüz ve arkadaşlarınız,dostlarınız olur. Onlarla olduğunuz için gerçekten mutlusunuzdur öyle değil mi? Tabii ki de evet diyeceksiniz ama doğru cevap hayır olacaktı. Dünya'nın dörtte üçü sudur fakat Dünya'daki insanların dörtte üçü yalan söylemeyi ve yalanlarla mutlu olmayı tercih ederler. Peki dörtte biri nerede mi? Size onun cevabını şöyle vermek istiyorum. Bir sepet düşünün, içinde böyle kıpkırmızı sulu elmalar var, bir süre sonra o elmalar çürümeye artık kokmaya başlayacak öyle değil mi? O elmaların arasına kıpkırmızı bir elma daha koyduğunuzda o elmada çürüyecektir öyle değil mi? Aslında o gerçekten mutlu olanlar bir süre sonra yalanlarla mutluluğu tercih ediyorlar. Ve son evreye geldik mutluluğu kendine zehir edenlere. Peki bunlar kimlerdir? Bunlar artık yalanlarla mutlu olmayı tercih eden insanlardır fakat bir süre sonra aynı yalanla mutlu olamayan insanlardır, bu insanlara mutlu olması için ne kadar yalan söyleseniz de mutlaka o yalanı çıkarmaya çalışırlar ve mutlu olamazlar.
Büyüklerimizin söylediği ''Keşke hep çocuk kalsaydım'' sözü bir nevi bu yüzdendir. Çocukluğumuz aslında en güzel yıllarımızdır ve onu kaybederseniz bir daha bulamazsınız.
Ve size büyüklerimin bana söylediği klasik bir sözü söylüyorum ''Eşek kadar adam oldun hala çocuk gibi davranıyorsun'' diyorlar. Ben de size şunu söylüyorum ''Eşek kadar adamda olsanız içinizdeki çocuğu kaybetmeyin'' kaybedersiniz birer robot olursunuz, hayattan tat almayan insan görünümlü robotlar olmayın.
''Mutlu olmak için çikolataya değil çocukluğunuza ihtiyacınız var''
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre