Lanetli Komşu Kızı Bölüm VIII

Artık bu gizemleri çözmenin vakti geldi. O kutunun içindekileri,mektubun gizemini,Ayza'nın kim olduğunu,beni kimin ve ne için öldüreceğini yani bütün sırları çözmek istiyorum. Bir de mavi gözlü çocuğun kim olduğunu bulacaktım tabi...  Bunları düşünürken gizemli kişiden yine mesaj gelmişti ve mesaj da ''Parktaki kağıdı hatırla '' yazıyordu. Parktaki kağıtta ''Aynalar gerçekleri yansıtır'' yazıyordu, bu bir ipucu olabilir mi? İyi ama bu ne anlama geliyor? Odaya giderken boy aynasının sol üst kısmında bir fotoğraf duruyordu, iyi ama bu fotoğrafın burada ne işi var? Fotoğrafta babamla o çocuk vardı ve arkasındaki notta ise ''Aynada gördüğün kişiyle fotoğrafta gördüğün çocuk aynı kişi, tek farkı biriniz masum'' yazıyordu. O çocuk aslında ben miydim? Zaman ilerledikçe geçmişi unutmuş olamam değil mi? Olabilir miyim acaba? Kafam tamamen karışmıştı. 

Artık bedenen yorulmaya başlamıştım, uyumaya ihtiyacım var ama gizemler bitmiyor. Sanki gözümü açıp kapatsam bir gizemle daha karşılacakmışım gibi hissediyordum.

O fotoğrafın çekildiği günü hatırlamaya çalışıyorum,hatırlayabildiğim şey fotoğrafı çektikten sonra babamın yüzü bir anda sararmıştı. Eve geldikten sonra kendini odaya hapsetmişti. Yemek yemiyor,bizimle konuşmuyordu. Aradan biraz zaman geçtikten sonra babam odadan çıkmıştı ama bambaşka birisi olmuştu. Mutluydu yüzü gülüyordu, ağzı kulaklarına varmak deyimi çok uygundu babamın bu haline... Ama o sevinç bize birkaç ay sonra hüzün yaşatmıştı. Annem ve babam ayrılmışlardı. Babam başka birine aşık olmuştu ve onunla evlenmişti ve o günden sonra babamı bir daha görmemiştim. Belki de o fotoğrafı bu yüzden bu fotoğrafı hatırlamamıştım, o günlere tekrar dönmemek için unutmayı tercih etmiştim. Olamaz mı? Artık bunları unutup gerçekten uyumalıydım.

Zamanın uyurken hızlı geçtiğini düşünürüm hep kafamı yastığa koyup uyumaya çalıştığımda sabah oluyordu ve yine o günlerden biriydi. Dışarıdan araba kornasını duyarak uyandım, pencereden baktığımda Begüm'ün olduğunu farkettim.

-Hadi kahvaltı yapmaya gidelim

Bekle işareti yapıp hazırlandım ve arabanın arkasında piknik sepetinin olduğunu gördüm

-Bunları ne yapacaksın?

-Bildiğim çok güzel bir yer var orada piknik yaparız diye düşündüm sorun olmaz umarım.

-Yok sorun olmaz diyerek piknik yapacağımız alana gelene kadar konuşmuyordum.

-Şimdi gözlerini kapat sana bir sürprizim var ve ben aç diyene kadar açma

Gözlerimi kapatıp sürprizi bekliyordum. Bir süre bekledikten sonra

-Gözlerini açabilirsin, umarım beğenirsin.

Gözlerimi açtığımda sürprize inanamamıştım, burası ''Cennet Bahçesi'ydi''. Ama sürprizden daha çok Begüm'ün verdiği cevap beni şaşırtmıştı.

-İşte burası benim CENNET BAHÇEM.

Buraya bu adı ben koymuştum ve bu adı gizemli kişiyle benden başka kimse bilmiyordu. Yoksaaa! Tahmin ettiğim şey doğru olabilir miydi? Gizemli kişi Begüm olabilir mi? Geldiğimizden beri bunu düşünüyordum. Hayır olamaz öyle bir şey, tesadüf olabilir buraya sadece benden başkası Cennet Bahçesi diyemez diye bir kural yok ya. Daha fazla dikkat çekmeden kendime gelmeliydim. 

-Acar sana gerçeği söylemeliyim.

Gerçeği mi? Ne gerçeği söyleyecek ki? Pürdikkat söyleyeceklerini dinliyordum.

-Evet seni dinliyorum.

-Ben aslında seni o akşamdan beri takip ediyorum ve nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama ben senden hoşlanıyorum, gözlerimin içine bak ve ne hissettiğini söylemeni istiyorum.

Ama ben bunları duymayı beklemiyordum. Ne diyeceğim ben? Bir bahane bulmalıydım derken gizemli adam, gizemli mesajını yollamıştı. ''Sonunu hazırlıyorsun'' yazıyordu.

-Acar iyi misin?

-Evet iyiyim dedikten sonra telefonum çaldı ve Candaş aramıştı.

-Acar lütfen hemen gelmelisin sana söylemem gereken bir konu var, dedi ve telefonu kapadı.

-Kalkalım mı Candaş'ın sesi endişeli geliyordu. Hemen arabaya bindik ve eve doğru giderken aklımda bir sürü sorular dönüyordu. Ne diyecekti acaba? Niye hemen gelmemi istedi? Başına bir şey gelmiş olabilir mi? 

Begüm'le birlikte kapının önüne geldiğimizde Candaş kapının önünde bekliyordu. Ağlamaktan gözleri kızarmış,şişmiş ve konuşurken kekeliyordu. Söylediği tek şey;

-Ordaydi gördüm onu, evin içindeydi olamaz böyle bir şey!

-Candaş sakin ol, kimi veya neyi gördün?

Candaş aynı cümleyi tekrarlıyordu. Bunlar gizemi çözmek için bir işaret olabilir mi? Şaşıracak kadar ne görmüş olabilir? Candaş kendine geldiğinde ilk işim bu soruyu sormak olacak.