Bir tarih bilinci olmamalı milletlerin, hatta tarihleri de . Eğer masallar anlatılsaydı tarih yerine daha mutlu olacaktık belki de . Tarihten doğan kinlerimiz öfkelerimiz olmasaydı düşman olmayacaktık hiç tanımadığımız belki de hiçbir zaman tanımayacağımız insanlara. Kitaplardan öğrenmeseydik kini belki kitaplara da küskün olmayacaktık. Hep elinden tutardık kitapları, hep elimizde . Tarih diye dersler okutulmasaydı dili, dini, mezhebi farklı olan sınıf arkadaşımızla da tartışmayacaktık . Okulları daha çok severdik hem. Masallar demiştim ya hani şu  bizim entelektüel(!) tarihçilerimizin gerçek dışı hayal ürünü diye sevmedikleri yazın türü. Hani gerçekleri okumuşlardı kendileri. Hayal bile kurdurmamışlardı geleceğe dair. Hani affetmemeyi unutturmak için milletlere, hep canlı tutumuşlardı savaşları. Her milli bayramda düşman yokken karşımızda, düşmana karşı zafer çığlıkları attırmışlardı. Marşlar söylemiştik 19. yy kavgalarına. Masallarda en fazla kırmızı başlıklı kızın şapka rengi değişir belki başka ülkelerin masallarında. Ama hiçbir ülke masalında kurt yemez kırmızı başlıklı kızı. Bu yüzden bence masallar tarihten daha iyimser ve daha inandırıcı .