"İmtihan" ya da "sınav" duymaya ne kadar alıştığımız kelimeler. Hayat boyu bir şey elde etmek, bir işe layık olduğumuzu göstermek için sürekli denendiğimiz sistemin adı. Öyle ya bedava ekmek kimseye yok. Olayın güzel tarafı imtihan varsa ödülde var. Tabiî bu kazananlar için. imtihanı sevmesekte kaçarımız yok malesef. Her imtihanın bir kuralı var. Süresi, soru sayısı vb. Ama bir de farkında olmasakta hepimizin tabi tutulduğu "Hayat imtihanı" var. Süresi ömrümüz boyunca:) iki farklı konudan..

Birincisi sabır imtihanı.. Allah kimseye anlatmak istemeyeceğimiz, şahsımız için mayınlı arazi olan, herkesten sakladığımız, bizim ile Allah arasında bir kusur bir acizlik vermiştir. Bu kusur aslında aşikardır görülür ama insan göstermek istemez ve onun değişmesi arzusundadır. Allah'ın onu vermesinin hikmeti acizliğimizi bilip Kudreti Sonsuza yönelmemiz, O'nunla irtibatımızı sağlam tutmamızdır. imtihan burada başlar. Acaba kul bunu bilecek böyle mi yapacak yoksa "neden böyle oldu?" "Allah neden  böyle yarattı?" -haşa- diyerek isyan mı edecek? 

 İkinci imtihanımız şükür imtihanı.. Allah  bir özelliğimizi, bir yönümüzü diğerlerine göre üstün yaratmıştır. Bu yakışıklılık, para, makam, güzel konuşma yazma, evlat vb. Olabilir. Acaba kul bunlar benim, benim bilgim ve becerimden bana verildi diyerek kendinden bilip egoistçe davranıp enaniyete mi kapılacak yoksa nimeti vereni görüp şükür mü edecek?

 Bu imtihanları ölmeden önce yaşayacağız dostlar.. Eğer imtihan edildiğimizi bilip, imtihan sahibini tanırsak daha az hata yapar, daha az üzülürüz.. Unutmayın imtihan varsa ödülde vardır. Ödül ebedi cennet olduktan sonra her şeye değer..