Bazen hiç düşünmeden çıkarsın yola. Gideceğin yerin pek bir önemi olmadan kafanda planladığın gelecek için hiç düşünmeden gidersin.Arkanda bıraktığın ailen,sevdiklerin senin geleceğin için sadece susmayı seçerler gitmek ya da kalmak senin elindedir.
Gitmek için yola çıkacağın gün duşunu alırsın,dün geceden yolculuk için hazırladığın kıyafetlerini giyersin,saçlarını tarar ve bavulunu alır çıkarsın. Unuttuğun tek şey gideceğin yere kadar seni götüren ailenin seni oracıkta bırakıp geri dönecek olmasıdır.Geri döndüklerinde ne kıyafetin,ne geldiğin yerin,ne de etrafında ki insanları önemi yoktur.Etrafında onca insan varken,herkes bir şeylerin peşinde koşarken sen neden bu kadar mutsuzsun? Neden bu kadar çaresizsin?Ben söyleyeyim,giderken hiç düşünmediğin ailen,sevdiklerin yanında olmadıkları için bu kadar çaresizsin.Bazı insanlar değer verdikleri şeyleri yanlarında isterler işte sen değer verdiğin şeylere arkanı dönüp gittiğin için mutsuzsun.Bir gün o kabullenemediğin gerçek,sabahın erken saatlerinde gelen bir telefonla yüzüne tokat gibi vurur! Gelen bir ölüm ya da hastalık haberi hiç düşünmeden çantana attığın bir kaç parça kıyafet, bir iki ayakkabıyla o arkana bakmadan bir amaç uğruna vazgeçtiğin yere geri dönersin. Döndükten sonra durup düşünmeye başladığında aslında sen tam olarak bulunduğun yerde,ailen ve sevdiklerinle olduğunda başarılısındır.
Gitmeden önce sadece dur ve düşün! Kendin için arkanda bıraktığın insanları düşün. Kim bilir gitmek için ürettiğin bahaneler belki de kalmak için var olan sebeplerinin üzerini örtmüştür.
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre