Kötü kimselerin asla gitmeyeceği ve öyle ya kötülüklerin asla bitmeyeceği şu dünyadan ,kötü olmayanları, kötülere sabrı kalmayanları yeni bi mahalleye koysunlar. Mahalleye koyacak olan kişilerde iyi olsun ama kötülükleri tamamen atacak olmayanlar kalkışmasınlar bu işe kat'a.

   Çocukları için üç beş kuruşa ağız kokusu çeken akşamlara kadar, babaları, babasız olan evin babalık görevini üstlenmiş ailesi için yaşayan abi,ablaları.. Tahammülsüz ama kimse görmesin endişesi yaşayan anneleri , annesinin sesini duymadan uyuyamayanları, babasına aşık kızları da.Babasından azar yediğinde gözünden yaşlar ip gibi gelen kız çocuklarını, ardından hemen sarılan ,bu sahneye dayanamayan babaları.Babalarıyla anlaşamayan erkeklerde gelsinler, anlaşmayı çok isteyipte anlaşamayan...Ben asla böyle bi baba olmayacağım diyenler hele.Kızına sarıldığını gören anneninde gelip kızına sarılması zaman kaybetmeden ,tatlı annelik kıskançlığıyla.

   Anne çerçevesiyle uyuyan çocuklar da ama   baba ,-en kötüsü de - ikisiyle çerçevede buluşan çocuklar da.Arkasından konuştuğu,kalp kırdığının gönlünü almadan başını yastığa koyamayan, insanlar diyorum,herkese güvenen .Güvenmemesini bildiği halde güveniveren . 

   Çocuklarımızın her yaptığı hatayı üşenmeden, yılmadan eğilip düzelten eğitimcileri de .Üzülenlere bi ev açsınlar aile olsunlar,üzenler olmasınlar,kelimeleri ilaç olan ,kulağından giren her sözcük,içindeki yarayı bulup onaracak terapist mahiyetinde olan dostları,kibarlığından sövemeyen erkekleri,yeni doğmuş masumları da,allah yazarken worde geri dönüp Allah yazarak düzelten titiz yazarları,vaaz veren kanaldan diğer kanala geçerken duraksayıp geri dönen anneanneleri,her işini gönülden yapan din adamlarınıda! Kız kardeşerini koruyan -kimseye zarar vermeden ,gizli-  abileri yeni ev yeni dünya açsınlar. 

   Gazze'yi Filistin'i Bosna'yı da,üç dört yaşlarında ölümle karşılaşan, belki ceninler bile...Onlara bahçe açsınlar geçmişi unutturan büyülü bahçe.Mavi olmayan gökyüzü gelmesin,mavi gökyüzünü sevmeyip iyi olan melankolik ergenler de gelsinler hadi tamam.

  Nihayet şeytan taşlarken hızını alamayıp sayı sınırını aşan tonton dedeler için, Allah’a secde edip arkasına sığınanlar için,tevvekkülü asla elden bırakmayanlar,İbrahim için ateş söndürmeye giden karıncayı da ,hira da Peygamberi görmek isteyip buna engel olmaya çalışan Ebubekir’i sokan yılanı da,peygamber uyanmasın diye ses çıkarmayan Ebubekir’i de ağlayan kütüğü de, her derde şifa olan bitkileri de, kaktüs dahil dikenler hariç.

   Bi dua belki.

   Bahçelere koysunlar .

   Ya cennete* ya bahçelere…

*Cennet arapçada bahçe demektir.