En sevdiği oyunu oynarken kirlenmişti
giydiği en beyaz giysi cam gözlü çocuğun.
En yorgun adımlarını atarkerken parçalanmaştı
sahip olduğu en cicili papuçları.
En acemi cümleleri kurarken kırılmıştı
en sevdiği , beğendiği kalemi..
Vazgeçmiş miydi oynamaktan ,koşmaktan, yazmaktan?
Düşündü çoçuk kalbini emanet ederken
kirlenen giysileri, parçalanmış papuçları ,kırılmış kalemleri.
Sonra uzattı tek ve kırılgan o nadide eseri
uzattı biricik yüreğini tüm kıymet verdiklerine.
Vazgeçmemişti ,vezgeçmeyecekti, vazgeçemezdi..
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre