Otobüse yine geç kalmış, el etmiş durdurmuştu.Daha ayağını atmadan basmıştı gaza şoför, bunu yapmasına bi türlü anlam veremezken diğer ayağını dışardan kurtarmaya çalışıyordu. Yolu kısaydı, ama okula gideceği için hep uzun geliyordu, bu sefer ki sahiden uzun olacaktı ne bilsindi.

Yine ayakta tabii demirlerden destek alıyorken bi teyze ısrarla buna kaş göz yapıyor, ne dediğini anlamaktan çok kaşı gözü dikkatini çekiyor sırıtıyor, anladım tamam geliyorum diyor. Yanına oturuyor, teyze durur mu başlıyor. Okul, bölüm, memleket, torunu ile kıyas hemen ardından. 

Yaşlılığa geliyor konu, koştur koştur geldim bayaa susadım suyumu da almayı unutmuşum diyor, kız hemen bende var diyip çantaya davranınca ellerini tutuyor tiksinirsin şimdi bitiririm suyunu elleme kalsın diyor, olur mu teyze ya canın sağolsun buyur diyor. O kadar susamış ki eh iyi bari diyor ama hakkını helal etmezsen vallaha da içmem, teyze bi suya neden etmeyeyim hadi iç lütfen diyor, dur ağzımı değdirmeyeyim diyor, teyze ben zaten okula gidiyorum alırım bi şişe daha o sende kalsın lütfen hadi rahat rahat iç diyor, değdirmeden içiyor, çok iyisin sana dua edeceğim..

Yaşlıyım ama sağlıklıyım elhamdülillah, yaşıtlarımın hep bi illeti var diyor, diyemiyor bişey, bekliyor gözünü yaşlara boğan derdini. Çoğu sandalye de kılıyor namazını, oruç zaten tutamıyorlar kimi şeker kimi tansiyon, hac için çocuklarına para veriyor benim içinde dönün diyor, gülümsüyor dediklerini kafasında tamamlayarak, kızım hep şükrediyorum, şükrediyorum ibadet yapabiliyorum sağlam bi bedenle secdeye gidiyorum, sana da dua edeceğim bana suyunu verdin..