UMRE İZLENİMLERİ
Kutsal Topraklara ziyaret her mümini heyecanlandırır. Yıllardır hasretini içinize gömdüğümüz o mübarek beldelere ziyaret kimin hayallerini süslememiştir ki.. Oralara gitmek biraz da nasip işi. Biz de, nasip oldu bir grup arkadaşla umre için Mekke ve Medine’ye uçtuk. Çnce Mekke’ye gideceğimiz için ihrama havaalanında girdik. İhram elbiselerini giyip iki rekatlık ihram namazıyla yasaklar da başlıyor. Üç buçuk saatlik uçak yolculuğundan sonra Cidde Havaalanına iniyoruz. Sabah namazı vakti girdiği için havaalanı camiinde cemaatle namazı ifa ediyoruz. Otobüslerle Mekke’ye yol alıyoruz. Cidde, Mekke’ye yaklaşık bir saatlik bir mesafede. Sabaha karşı olduğu için gözümüzden uyku akıyor. Fakat umreyi tamamlamadan dinlenmek yok. Otelimize eşyalarımızı bıraktıktan sonra Kabe’ye yöneliyoruz. Rehberimiz Kabe’nin ilk görüldüğünde yapılan duanın kabul olunduğunu söylüyor. O nedenle Kabe’ye yaklaşana kadar başlarımız önde, O’na yaklaşıyoruz. Az bir mesafe kaldığında başımızı yavaşça kaldırıyoruz ve: ‘Allahım ! Bundan sonra yapacağımız bütün dualarımızı kabul eyle!’ diye dua ediyoruz. Muhteşem bir manzara! Tavafa başlıyoruz. Kabe’nin etrafında bir dönüşeşavt deniyor. Her şavttan önce Hacerü’l Esved’i selamlıyoruz. Yedi şavtı tamamlayınca ve ardından iki rekatlık tavaf namazı kılınca tavaf tamamlanmış oluyor. Tavaftan sonra umrenin diğer bir şartı olan,Merve ile Safa Tepeleri arasında sa’y yapmak. Hz. İbrahim’in eşi Hz. Hacer validemizin oğlu Hz.İsmail’e su bulmak için bu alandaki su bulma gayretini sembolize eden say, iki tepe arasındaki 4 gidiş, 3 gelişten oluşuyor. Toplam mesafe yaklaşık3200 metrecivarında. İnsanlar sa’y yaparken de tavaf yaparken de boş durmuyorlar. Kimi ellerindeki dua kitaplarını okuyor kimi de toplu dua ediyor. Umre erkekler için şaçın en az dörtte birinin, bayanların da saçın ucundan biraz kesilmesiyle sona eriyor. Biz de umrenin bu şartlarını yerine getirdikten sonra otelimize dönüyoruz.
Mekke, Peygamber Efendimizin 53 sene yaşadığı kutsal mekan… Burada hayat 24 saat. Kabe’de insanlar hiç eksik olmuyor. Temizlik işçileri vazifelerini daha çok gece yapıyorlar. Kabenin etrafında birçok inşaat çalışması var. O nedenle Kabe çok tozlanıyor.
Bu şehirde hep ibadet düşünüyorsunuz. Ve bunu yaparken de sıkılmıyorsunuz. Şeytan sizinle fazla meşgul olmuyor. Namaza karşı, Kurana karşı hararetiniz artıyor. Kabe imamlarının o güzel okuyuşları da insanı namaza kilitliyor. Namaza ezandan yaklaşık 10-15 dakika sonra duruluyor. Kabede namaz kılarken secdeye değil de Beytullaha bakmak gerekiyor. Her namazdan sonra mutlaka cenaze oluyor ve bunların cenaze namazları kılınıyor. Bunların diyorum, çünkü Kabe’de her vakit namazında birden fazla cenaze oluyor.
Mekke, birçok kutsal mekanı içinde barındırıyor: Efendimizin (sav) Hicret esnasında üç gün kaldığı Sevr Dağındaki mağara, veda hutbesini yaklaşık 100 bin sahabeye seslendiği Arafat, Müzdelife, Hz. Hatice Validemizin kabrinin bulunduğu Cennetü’l- Mualla, Efendimizin (sav) doğduğu ev, Kuranın ilk ayetlerinin geldiği Nur Dağı’nın Hira mağarası, Mina, Şeytan taşlama yeri, Cin Mescidi…
Mekke’de kaldığımız sekiz gün boyunca değişik bir buuddaydık sanki. Dünya işlerini bir kenara bırakıp kendimizi uhrevi aleme adamıştık. Otelimizin Kabe’ye yakın olmasından dolayı bütün vakit namazlarımızı Kabe’de kılma imkanı bulduk. Ezan okununca her milletten, her renktenbinlerce insanın akın akın onlarca kapıdan Kabe’ye girip, onlarla yan yana namaz kılmak insana değişik duygular yaşatıyor.
Mekke’den sonra Medine’ye doğru yol alıyoruz. Mekke ile Medine arası yaklaşık beş saat sürüyor. Medine Mekke’ye göre daha düzenli bir şehir. Peygamber Efendimizin hayatının sonon yılını geçirdiği, kabrinin –Ravza-i Mutahhara- bulunduğu, Hz.Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman gibi büyük sahabelerin medfun olduğu mübarek şehir. Peygamber Efendimizin kabrinin de bulunduğu Mescid-i Nebevi Muhteşem bir mescid. Bir anda 700 bin civrında insanın namaz kılabileceği bir alana sahip. Efendimizle Hz.Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in mübarek kabirleri bu mescitte.
Medine’ye geldiğimizin ertesi günü önemli mekanları rehberimizle geziyoruz. Önce Uhud Savaşı’nın yapıldığı Uhud Dağı’na gidiyoruz. Rehberimiz Okçular tepesinde bizi 625 yılında yapılan Uhud Savaşı’na götürüyor ve yaşananları bir kez daha anlatıyor. Gayri ihtiyari duygulanıyorum. Hemen ileride Uhud şehitlerinin kabirleri.. orayı ziyaret edip Hendek Savaşının yapıldığı yere gidiyoruz. Geçen sene Ramazan ayında faaliyete geçen yeni bir camii ile karşılaşıyoruz Hendekte. Efendimizin savaş esnasında karargah olarak kullandığı, şimdi küçük bir mescid olarak kullanılan mekanda iki rekat namaz kılıp turumuza devam ediyoruz. Mescidü’l-Kıbleteyn, Kuba Mescidini ziyaret ettikten sonra turumuzu tamamlıyoruz. Medine’den bahsederken Cennetü’l-Baki’den söz etmemek olmaz. Mesced-i Nebevinin yanında bulunan bu kabristanda Hz. Osman’la birlikte binlerce sahabe yatıyor. Türklerin tanıdığı Şeyh Şamil, Ali Ulvi Kurucu da bu kabristanda.
Medine Havalimanından ayrılırken buruk bir hüzün kaplıyor her tarafımızı. İçimizden en kısa zamanda tekrar gelmek nasip olur inşallah, diye dua ediyoruz. Kutsal beldelerde yaşadığım o muhteşem zaman dilimlerinin yanında bu umrede yeni dostluklar, arkadaşlıklar da edinmem bu mübarek beldelerin yüzü suyu hürmetine Allahın bir lütfuydu.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre