YAŞAM VE HAYAT

Her sabah doğarken güneş yeni bir güne,
Ve her sabah renklenirken dünya.
Eski televizyonlardaki gibi siyah beyazsa yaşam,
Ve ilk baharda ses sonuna kadar kısıksa.
40 yaşlarında saçlarına kırlar düşmediyse,
Ve hiç bir zaman avazın çıktığı kadar bağırmadıysan.
Eğer en sağanak da ıslanmadıysan,
Ya da bir şemsiye altında toplanmadıysan,
Veya karşidan geçerken dikkatsizce bir arkadaşın seni çekmediyse,
Ya da en mutsuz gününde oda da hıçkırarak ağladığında kapını kimse vurmadıysa,
Ya da düşerken elini kimse tutmadıysa,
Veya camlar buğulandığın da ismini yazacak biri yoksa,
Efkarlandığında sigaranın dumanın da gezen bir hayalin olmadıysa,
Hayata inadına katılarak güldüğün ve gözlerinden mutlulukla akan göz yaşların her daim yatağın altına saklandıysa,
Çocukken bir kahramanın olmadıysa,
Yada seni korkutacak bir oyuncağın,
Ve hiç unutamadığın bir anın...
Bisiklete 4 tekerlekle binmediysen,
Ya da uçurtmanın ipini sıkıca kavrayıp koşmadıysan,
Sahilde martılara simit atmadıysan,
Gök kuşağını görüp işaret ederek heycanlanmadıysan,
Çocuğunun ilk adımın da ya da ilk sözcüğün de kalbin küt küt atmadıysa,
Ya da dişin bir ipe bağlıyken korkudan ağlamadıysan,
İlk dövüşün de galibiyetin onuruyla böbürlenmediysen,
Hasta yatağında yatarken bakanın olmadıysa,
Ya da bayramlarda elini öpmeye gelecek insanlar...
Yumurtanın sarısını en son yemediysen,
Ya da otobüse koştura koştura binmediysen,
Ve ya insanlara ikinci bir şans vermediysen,
Ailece toplandığında ocakta bir çay yoksa,
Yada orta da deli gibi koşan bir kuş,
Yaşlandığında gözlerinin içine hala ilk günkü gibi sevgiyle bakacak bir eş,

O ZAMAN HAYATI ÇOK AMA ÇOK EKSİK YAŞAMIŞSIN DEMEKTİR.