Öğretmenlik nedir? Bol tatili olan, çalışma saati az olan bir meslek mi ? Yoksa sınıfta hep bir ağızdan konuşan çocukları tek tek dinlemek, onlara yeri gelince öğretmen, yeri gelince doktor, yeri gelince anne baba olmak mı? Aslında öğretmenlik bunların dışında çocukların oluşturduğu bazı durumlarda gülümsemek, şaşırmak ve ne yapacağını bilememektir. 

          Öğretmenlik doğuda da başkadır dillerin karıştığı öğretmenken öğrenci durumuna düştüğün bir yerdir. Kültürler, çevre, yaşam değişir burda ve çocukların  dillerine de yansır bu. Yaşantılarını aktarırlar bize. Her cevapta, her durumda... Öğrenciler içinde kocaman bir dünya vardır ve biz o kocaman dünyayı anlayamayız, göremeyiz. Aslında bütün bunları küçük bir olay anlatmak için yazdım.

          Öğretmenlik yaptığım okulun birinci sınıf öğrencilerinden birinin kaleminin ucu kırılıyor. Öğrenci yazmak istesede kalem yazmıyor ama  farkında değil. Daha sonra kalemin ucuna bakıyor ve 'Vay benim akıllı kafam kalemin mazotu bitmiş mazotu! ' diyor. O an o küçücük ellerle yazmaya çalışan masum çocuğun sözleri bizi çok güldürmüştü. Bağlantı kurmuştu çocuk, haklıydı kendince. İşte biz ne kadar çocukları belli kavramlar çerçevesinde yetiştirsek de onlar kendilerine özgü şeyler bulurlar ve farklarını gösterirler. Öğretmenlik mesleğinin bizi yıprattığını düşündüğümüz durumlarda böyle olaylar yaşamak, öğretmenliğin aslında içinde sürpriz olaylar taşıyan kocaman bir kutu olduğunu gösteriyor. Bakalım o kutuda zeka dolu daha ne olaylarla kaşılaşacağız bekleyelim ve görelim.