Adın bir kördüğüm boğazımda
Gökkuşağına eşdeğer gözlerin bir ateş
Saat 12.45 ve ben seni görüyorum
elimdeki kadehi kırıyorum.
Sigaramı söndürmeden yola sallıyorum.
Sen gidiyorsun.
Gidiyorsun, gökyüzü buz gibi soğuyor.
Ben gidişine ağlarken.
Yağmur doluya dönüyor.
Gökkuşağının renklerinide götürüyorsun gözlerinde.
Sayende renksiz kaldı gökyüzüm.
Sokaklar serseri dolu,
İçimde bir serzeniş.
Sokaktaki bütün evlerin ışıkları kapalı
Benim evim, ışık acıkken bile karanlık.
Böyle kepaze bir hayattayım işte
Ellerim yanıyor ;
Akan gökyaşlarımı silmekten.
Ah ellerini tutabilsem,
Başını yastığımda görebilsem
Tamamlanırdım ben.
Ama sayende sersefil oldum ulan!
Sokaklar işgal altında.
Parça parça sevdalar dökülüyor sokaklara.
Gecenin bir yarısı sevgililerin sesleri geliyor sokaktan.
Kirlenmiş aşklar sokakta pazarlıkta.
Pencerem sadece onları görüyor ve
Ben seni yazıyorum buğulanmış pencereme.
Pencereyi acıyorum buğu kayboluyor,
Adın siliniyor penceremden.
Sen gidiyorsun ve
Ben yaprak döküyorum.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre