Vaktiyle bir ben vardım, dişleri iki yaşına kadar çıkmamak için direnen. Yuvarlak kırmızı gözlükleriye, uzaktan göremediği hayatını fazlasıyla netleştireceğini düşünen anneannesine minnettar, bir o kadar da ölünce, başında annesinden daha çok ağladığını düşünen bir ben…Sezen Aksu’nun “KaybolanYıllar”ına inat, her ânımı hatırlamak için yedi yaşıma kadar havale geçiren bedenimle günden güne daha çok yoklar halde bulurdum hafızamın derinliklerini. Aklım nasıl ermiş bebeklerime kıyafet dikmeye, nasıl hevesliymişim annemin söylediği türk sanat müziklerini söylemeye, bilmiyorum. O zamanlar bildiğim tek şey; zor işti çocuk olmak, büyümek…
Annem, dört kardeş olmamız hasebiyle “benim beş çocuğum var”derdi de, bunu söylerken bile gülmekten kendini alamaz sevecen ve şefkat dolu bi’ bakış atardı bize. Gülmek için önüne çıkan her bahaneyi değerlendirmekti sanki anne olmak. Küçükken ranzadan düştüğümde bile gülen bir anneye sahip olmanın, insanı kendiyle barışık hâle getirebileceğini nerden bilebirdim ki? Her ânında gülmeyi, ne olursa olsun mutlu olmayı ve hep bardağın dolu tarafını görmeyi âdet haline getirmiş bi’ anneye sahipseniz onu pollyanna’ya benzetmeyi aklınızdan bile geçirmeyin. Hepsi ailesinin huzuru ve sizin iyiliğiniz için…hiç anlam veremezdim annemin tanıdık tanımadık her insana tebessüm etmesine ki zaten büyüdükçe, o gülen gamzeli bakışların ne dertlerle dertlendiğini görüp “çocuk olmada ne var, asıl anne olmak en zor zanaat” dediğimi sağır sultana bile duyurduğum doğrudur.
“Anne olunca anlarsın” en meşhur sözleri değil midir annelerin kızlarına söyledikleri. Ama klişe kılıfı giydirirseniz ya terlik yersiniz ya da taş olursunuz benden söylemesi:) Zirâ ayaklarına serilmiş cennetten her dâim bahisler açılır, “ana”ların yaptığı yemek her zaman bir başkadır. Dünyanın belki de en kutsal makamına vaat edilmiş güzelliklerin hiç biri sebepsiz olamaz, amennâ. Pakdil’in deyimiyle anne sevgisi her şeyin önünde gelir, her tecrübeyi şekillendirir. Onun kokusu ve varlığıyla can bulur her insan. O erkekten üst bir makamdır. O yüzden Kudüs anadır, en önde o gelir.
Ve yüreğimde demini alır Anneler ve Kudüsler şiiri:
“Gel,
Anne ol .
Çünkü anne,
Bir çocuktan bir Kudüs yapar.”
Di’li geçmiş zamanla döküldü dilimden kelimeler. Esir aldı beni yokluk düşüncesi lâkin izin vermedim zehrin kanıma karışmasına. Ben büyüdükçe O da büyüdü. Ben gün be gün değiştim, O değişmek bilmedi. Değil mi ki anneler, dünya üzerindeki en büyük şükür sebebi…
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre