Aşk


Image title




Zamanın birin de sevgiyle beslenen bir çiçek varmış.

Sevgiyi emdikçe etrafa müthiş bir koku salarmış .

Bu kokuyu alan orman çiçeğin etrafın da toplanırmış.

Sincaplar,aslanlar,geyikler,böcekler,yaşlı ihtiyar ağaçlar tüm canlılar çiçeği çok severmiş.

Çiçek tüm ormanın ne hissettiğini bilirmiş.

Acıyla solar mutlulukla açarmış.


 Günün birinde kabuğuna çekilen çiçek günlerce açmamış.

Çiçeğin sararıp solmasını gören orman büyük bir karanlığa gömülmüş.

Bu olay ormandaki canlıları tedirgin etmiş.

Ormanın sakinleri konseyi toplayarak çiçeğin bu durumunu anlamaya çalışmış.

Konseyde bulunan ağaçlar en yaşlı olana kulak vermiş.

Bu yaşlı ağaç,çınarmış.

Çınar heybetli ve bilge bir ağaçmış.

Asırlarca süren uzun bir yaşamı geredi bırakmış.

Orman çiçeğin durumunu çınara sormuş.

"Yaşlı Çınar:-Çiçek hastalıkların en kötüsüne yakalanmış tedavisi ise yok," demiş.

"Ormandaki canlılar(merak içinde):-Nedir bu hastalık ?" diye sormuş

"Yaşlı Çınar:-Aşk," diye yanıt vermiş.

"Ormandaki canlılar(şaşkınlığını saklayamamış.):-"Nasıl olur?",

"-Onun eşı benzeri yoktur,"diye cevap vermiş.

"Yaşlı Çınar(gülümseyerek):-Aşık olmak için benzerine ihtiyacın yoktur,"diye yanıtlamış.

Orman da fısıldaşmalar yükselmiş.

İlk kez böle bir durumla karşılaşmışlar.

"Aslan kral (Çınara yaklaşarak):Peki şimdi ne yapacağız,"demiş.

Yaşlı Çınar (Tedirgin bir ses tonuyla):"Ona sormaktan başka bir çaremiz yok,"demiş.

Konsey ve orman dağılarak bu işi yaşlı Çınara bırakmış.

 

 Yaşlı Çınar çiçeğe doğru sokulmuş,dalları ve yapraklarıyla çiçeğin etrafını sarmış.

Küçük çiçek usulca açarak gözlerini heybetli Çınara dikmiş.

Gözünden akan bir damla yaş toprağa karışmış.

Çınar birden ürpermiş ve çiçeğin zihnine akıvermiş.


 Yine güneşli ve mas mavi gökyüzüne açarken çiçek,yanına usulca sokulan arının sesiyle ilkilmiş.

Arı çiçeğe çok farklı gözükmüş.

Çiçek utanmış ve kırmızıya boyanmış.

Arı her zaman ki gibi işini yapmak için çiçeğin üstüne konu vermiş.

Polenlerini avuçlarken çiçektende bir parça almış.

Çiçek arıyla konuşmayı bırak tek kelime bile edememiş.

Arı ise her şeyden habersiz uçup gidivermiş.

 Çiçeğin zihninden çıkan Çınar bu duruma çok üzülmüş ve onu teselli ederek arıyı bulacağını söz vermiş.


 Çınar dallarında yaşayan kuşları toplayıp arıyı bulmalarını istemiş.

Kuşlar ormanın içini ve dışını aramaya başlamış.

Günler geçmiş haftalar geçmiş ne yazık ki arıyı bulamamışlar.

Buldukları arı ise o değilmiş.

Orman çiçeğin halini gördükçe kahroluyormuş.


 Yine günlerden bir gün mucize çalıların arasından çıka gelmiş.

Gelen arıymış.

Çiçek birden yeşerivermiş.

Ormanın rengi yeniden normale dönmüş.

Çiçek arıya (heyecanlı bir ses tonuyla):"Buldum seni buldum," demiş.

"-Peki bu nasıl olur? ," diyede eklemiş.

"Arı -Senden sonra konduğum hiç bir çiçeği sevemedim.",

"-Seni günlerce haftalarca aradım ne yazık ki bulamadım."

"-Ta ki o müthiş şarkıyı duyana kadar.",

"-Sanki bana gel diyordu gel."

"-O ses senin sesindi."

Çiçek "-Peki nasıl olur da sesi mi duyabildin ?" demiş.

"Arı (gülümseyerek) :O ses avuçlarımdan geliyordu." demiş.