Kurdum bu gece sofrayı,
Biraz peynir biraz zeytin.
Rakıya eşlik bir kadeh suyum,
Derdim, olmayan huzurum...
Bir kadeh, iki kadeh, üç, dört, beş derken...
.
.
.
Sızmışım, halim harap, perişanım.
Dünden kalma,
Ama bi o kadar da hoşum.
Çelişkileri yaşıyor vücudum.
Daha da yoruluyorum.
Daralıyorum.
Aklıma geliyor;
Elmacık kemiğin,
Omzun.
Bak hatırladım yine,
Son öpücüğüm,
Omzundaki gamzende.
Resimler, şiirler, mektuplar.
Vaaaah! Vah ki ne vah.
Şu halime bak.
İhanete bak,
Her şeyin yok oluşuna bak,
Yok oluşuma bak.
Bak ulan bak!
Rakı şişesinden derman arar oldum.
Gönlüm de ki sızıya dayanamaz oldum.
Bir okur bir yazar,
Bir bakar bir ağlar,
Oldum.
Derken;
"Bazen aydınlığım,
Bazen karanlığım,
Bazen bir yudum suyum,
Bazen bir parça ekmeğim,
Bazen dermanım.
Ama
İkilemler içindeyim!
Korkuyorum.
Ama bi o kadar da cesurum.
Korkum kaybetmekten
Cesaretim sevmekten.
Neyse
Bir kadeh, iki kadeh, üç, dört, beş derken...
Sızmışım yine.
Günaydın!
.....
25/11/2015
Bir çilingir sofrasından yazıyorum. Korkuyorum. Bi o kadarda cesurum. Kafam güzel belki ondan. Ama Aşk doluyum. Biraz da doluyum. Hüzünlü bir şeyim. Çelişkiler yaşıyorum. Aldanmayın siz bana. Sevin. Taa anasına avradına kadar sevin. Sevgilim deyin! Ha gayret sevgilim yapacağız deyin. Günaydın sevgilim deyin. Sevgi sözcüğünü hiç eksiltmeyin. Papatyalarla doldurun ömrünü. Korkun korktuğunuz kadar cesur olun. Kaybetmezsiniz birşey. Biraz yorulun. Dermanı neyde ararsınız bilmem ama ...
Sevin sevişin.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre