Hep düşünmüşümdür sevgi olmayınca yaşamın yaşanırlığını. İçi boş, kin ve nefret söylemi. İnsan olmanın onuru nerde diye düşünür , sonra hayallere dalar hayvan sevgisinin bizleri nelere götürdüğünü hissetmeye başlarım.
Yine duygularımın paramparça olduğu haziran içerisinde bir gündü. Halam saat yirmi iki sularında arayarak müsaitseniz bahçeye gelin dedi. Eniştemiz beş dakika sonra annem, babam ve ben arabadaydık. Bahçe küçük villa tipi dubleks her nevi çiçek ve güller, yani yaşamaya dair güzellikler. Güzide halam tüm hünerlerini göstermiş mükellef bir sofra hazırlamış. Bir yandan mangaldaki etlerle uğraşırken bir yanda ihlamur ve çiçek kokularının arasında muhabbet ederken kenarda duran kediyi farkettim. Hala sizin kedinizdemi var dedim. Halamda “yavrularıda var , sorma güzelim o kedi bize kaybetmekte olduğumuz değerlerimizi hatırlattı “ dedi. Ne gibi halacığım dedim. Halam kahvesinden bir yudum kadar aldı “bir ay önce kadardı, yağmurlu bir gündü. Bardaktan boşanırca denir ya öyle bir gün. Yağmur sesini dinlerken ortam bir anda kedi miyavlamasıyla boğuldu. Beyaz pamuk gibi bir kedi sanki çığlık atıyordu. Kedi sokak kedisiydi lakin yalvarır gibi yanımıza gelip yardım istiyor gibiydi. Eniştene “Hamdi bu kedinin bir derdi var, bakalım” dedim. Beraber kediyi takip ettik.Bir de ne görelim; bahçe evinin yapımında kullandığımız kerestelerin arasında küçücük kedi yavruları sudan boğulmak üzere. Yan taraftaki su tahliye kanalı kapanıca kedinin doğum yaptığı yuvayı su basmış. Bir panikle minik yavruları çıkardık örtü altına ıslak olmayan çimenlerin üzerine koyduk. Kedi uysal bir şekilde yavruları tek tek başka yere taşımaya başladı. Son yavruyu anne şevkatiyle ağzına aldı, bende o esnada “kızım yavrularını arasıra getirde sevelim “ dedim yüzümüze baka baka yanımızdan ayrıldı. Tabi ki sevimli yavruları kurtarmanın hazzı bir başkaydı.
Ertesi gün hava çok güzeldi, bahçenin çiçekleri ile uğraşırken yorulmuşuz, çay demlemiştim. Eniştenle çayımızı yudumlarken şaşkınlık ifadesiyle ruhumuzda ifade edemeyeceğimiz bir duygu fırtınası yaşamaya başladık. Dün kurtardığımız kedi yavrularını, annesi tek tek önümüze getirmeye başladı. Göz yaşlarımızı sevinçten tutamadık. Böyle bir şey nasıl olabilirdi şok yaşıyorduk… Kediye laf olsun diye söylediğim “kızım ara sıra yavrularını getir, sevelim” sözü ve ve yavrular önümüzdeydi dedi. Bende duygulandım, gözlerim yaşardı. Halama dedim ki “Bu gerçek bir mucize” daha ne olabilir di ki…
Bu yazıya 8 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre