Kaybolmak istedim çayın deminde.
Öyle ki, bulamasın beni hiç kimse
Kaynar sular dökülsün üstüme,
Dökülsün ki belli olsun rengim
Çıksın ortaya kızıllığım,
Ve bilsin herkes!
Akşam güneşinedir hayranlığım.
Rengimi tavşan kanından değil,
Rüyayı bozan demden almalıyım
Ya da bir şehit kanından, ya da
Yaralı kuşun kanadından sızandan
Ya da, ”da” ayrı her zaman…
Zaman zaman hatırlamalıyım
Olgunlaştıkça canımı acıtanları.
İç sesimi susturmak ne mümkün,
“demlendikçe sen de acıt çayın tadını”
Kısasa kısas demek…
Demek ki bekleyen her bir yürek,
Mükafatı bayat çay olarak tahayyül edecek.
Söyle, o zaman bu kadar zulme kim sabredecek?
Karanfil bile kâr edemeyecekse tadıma
Hafifletmeyeceksem kimsenin acısını
Ve bir daha istenmeyeceksem ince belli bardakta
Gülhanede olsam ne olmasam ne,
Bakır demlikte içilsem ne içilmesem ne…
Haydi çaycı, doldur çayları
Herkese benden çay!
Buram buram tütüyor efkâr.
Bu yazıya 4 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre