Geçenlerde başıma gelen bir olaydan söz etmek istiyorum,
bana en çok dokunan bir olay.
Ailemden uzak şehir dışında okuyorum, ve o kadar çok özlüyorum ki onları anlatılmaz.
Her şeyi yaşayınca anlıyormuş insan bunu anladım,
her şeyin kıymetini kaybedince anlıyormuş insan.
Şehir dışında küçük bir okulda okuyorum, ve hiç kimsenin şükretmeyip beğenmediği bir yurtta kalıyorum.
on beş günlüğüne eve geldim,
annemin kokusunu çektim içime o kadar gün ve sonlara doğru geldik artık gitme zamanıydı.
Hiç bir şey ayrılık kadar zor değilmiş onu anladım,
ve ayrılık...
sonunda o hiç kimsenin beğenmediği yurttayım,
o kadar boşlukta hissediyorum ki kendimi, o kadar bitkinim ki..
Ve bir daha annemle ailemle hiç görüşememek geldi zavallı aklıma,
daha da dibe battım.
Evi aramaya karar verdim sonra,
ablamı aradım, annemin telefonu yok bilmez kullanmayı.
Ablamla bir süre konuştuktan sonra,
ses kaydı almak geldi aklıma,
annemi istedim telefona,
konuştum en sevdiğim kadınla sesini bir kez daha duydum Şükürler olsun..
Birden ağlama geldi anneme,
"Kaç gündür burdaydın, şimdi başımı kaldırıyorum sen yoksun."
Dedi ve ağladı annem,
ağlamak geldi bana ama tuttum gözyaşlarımı üzülmesin istedim,
vedalaşıp kapattık telefonu,
ses kaydı alınmıştı,
kulaklığımı takıp açtım ses kaydını,
hüngür hüngür ağlamaya başladım,
bu kadar acı bir şey olamaz..
Demem o ki dostlar, elinizdekilerin değerini bilin.
Annenizin dizinde yatın, vatanıdır o sizin.
Ve hiç bir zaman uzakları tercih etmeyin,
bir gün gelir o kadar uzak olursunuz ki hiç bir zaman göremezsiniz sevdiklerinizi.
Günü geldiğinde pişman olmamak için en sevdiklerinizle en güzel zamanı geçirin.
Sağlıcakla kalın..
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre