Hayallerle Dolu Bir Dostluk

Image title

Çok eski zamanlarda bir küçük sincap yaşarmış.

Sincap yıllar geçtikçe yaşlanmış,ihtiyarlamış

Artık hayatının son demlerine geldiğini anladığında,

Yanına torunlarını çağırmış ve gençliğinde başından geçen bir olayı anlatmaya başlamış.


Dünyanın git gide küçüldüğü,

İnsanlığın yok olduğu,

Zalimliğin ve gaddarlığın hüküm sürdüğü,

Mutluluğun ve iyiliğin her yeni gün de unutulduğu,

Yardımlaşmanın ve hoş görünün tükendiği zamanlardı.


O günlerde çok zorlanmama rağmen kötülükten uzak kalmayı başarmıştım.

Kendi halimde yaşamaya çalışırken,

Evimin önündeki pencerede küçük bir kuşun kafeste yaşam mücadelesi verdiğini gördüm.


Kuş zulümle beslenen bir sahibin hükmündeydi.

Bir kafeste doğayı izlemesine rağmen,

Kurduğu hayallerle özgürce uçardı.

Hayalleriyle mutluluğu yakalamaya çalışırken,

Evdeki haylaz kedinin saldırılarıyla uyanırdı.

Hayatta mutluluk çok çok nadir kafesine doğru eserken,

Yalnızlık,korku ve şiddet her daim yakasındaydı.

Bazı günler aç susuz kalmasına rağmen,

Hiç bir zaman pes etmemişti,hayattan istediğini alana kadar savaşacağına dair kendine söz vermiş gibiydi.

Huysuz bir kedi,merhametsiz bir sahip ve özgürlüğünü kısıtlayan dar bir kafes.

Ve her şeye rağmen yaşam mücadelesi veren bir kuş.


Gün geçtikçe kuşa yapılan işgenceler artarken,

Buna daha fazla sessiz kalamayacağımı anladım.

Bir gün kuşu yalnız kaldığını gördüğümde ağaç dallarından hızlıca kafesinin olduğu pencereye tırmandım.

Kuşa doğru seslenerek,

-"Bunu nasıl yapıyorsun ? " diye sordum.

(Kuş)-"Neyi ?" diye cevap verdi.

-"Bunu işte nasıl bir kafeste yaşayabiliyorsun ? "

(Kuş)-"Neden ? Bedenim bir kafeste olabilir ama zihnim bu kafeste değil ki."diye cevap verdi.

Kuşa göre oldukça iyi bir yaşam sürmeme rağmen hayatımdan hiçte memnun değildim.

Hatta mutsuz olduğumu bile düşünüyordum.

Kuşun bu denli olumlu olması,bulunduğu şartlara rağmen mutlu olabilmesi beni şaşırtmıştı,

Ayrıca kuşa olan ilgimi ve hayranlığımı bir nebze daha arttırmıştı.

Aslın da ona yardım etmek için çıktığım o pencerede,

Yardıma ihtiyaç duyan kişinin ben olduğunu anlamıştım.

Gerçekten çok zayıftım.

Bu kadar güçlü birine hiç raslamamıştım.

O günden sonra ziyaretlerimi sıklaştırmıştım.

Elimden geldiğince ona arkadaşlık etmek istiyordum.

Bazen bulunduğum yerden onu izliyor...

Yüzündeki gülümsemeyi ve mutluluğu görebiliyordum.

Evet o gerçekten uçuyordu.

Ve o gerçekten mutluydu.


Ama bu sadece yalnız kaldığı zamanlar için geçerliydi.

Hayalleri ve düşleri zihninde yeni bir hayat kurmasına izin verirken,

Etrafındaki sesler ve dürtüler o büyüyü bozmaya yetipte artıyordu.

Bazen yorulduğunu hissettiğim zamanlarda,

Koşa koşa yanına gidiyor ve destek olmaya çalışıyordum.

Zaman geçtikçe onu daha çok tanıyor ve daha çok bağlanıyordum.

Bazı günler muhteşem sesiyle ben burdayım derken,

Bazen yılgın ve yorulmuş bedenini izliyordum.

Zaman böle akıp giderken bir gün onu o kafesten çıkarmanın hayalini kurmaya başladım.

Ve bir gün gerçekten onu ordan kurtaracağıma dair kendime söz verdim.


O günü hiç bir zaman unutamıyorum.

Güneşli ve pırıl pırıl bir gündü.

Penceresine doğru tırmandım ve "-Seni bu kafesten kurtarmak istiyorum" dedim.

O ise gülümseyerek kafasını salladı.

Aslında iyi niyetimi biliyor ama bana inanmıyordu.

Ben kararlıydım.

Her ne olursa olsun onu o kafesten kurtaracaktım.

Ve işe koyuldum.

Ağaç dallarından kafese doğru kendime bir yol yaptım.

Yolu tamamladıktan kısa bir süre sonra,hırçın kedinin odaya girdiğini gördüm.

Hayatımda bu kadar heycanlandığımı hiç bilmem.

Kediyi gördüğümde tam kafese varmak üzereydim.

Geriyede dönemezdim ve devam ettim.

Kafese doğru koşmaya başladım.Kapısını açmak için tüm gücümü kullandım.

Kapı açılmıştı.Ama kuş uçamayacak kadar zayıftı.

Olaylar karşısındada gözlerine inanamıyordu.

Belkide zihninin ona oynadığı bir oyun sanıyordu.Ama bu hayal değil gerçekti.

Kedinin üstümüze doğru koştuğunu farkettiğimde,

Odanın içine atladım.Kuşa zaman kazandırmak ve özgürlüğüne kavuşmasını istiyordum.

Ama o kaçmıyordu.Çünkü beni kediyle baş başa bırakmak istemiyordu.

Kendini yere doğru bıraktı ve hayallerinde olduğu gibi kanat çırpmaya başladı.

O uçuyordu.

Kedi beni bırakmış kuşa doğru hareketlenmişti.

Ben ise hızlıca pencereye doğru koştum.

Kuş beni gördüğünde pencereye doğru uçmaya başladı.

Kedi ise peşinde geliyordu.Kedi tam atladığında kuş pencerenin dışına doğru çıkmıştı.

Kuş özgürlüğe doğru kanat çırparken kedi ise pencereden aşağıya düşmüştü.


O günden sonra her zaman hayallerimin peşinden koştum.

Korkak işe yaramaz biri olmaktansa cesur olmayı seçtim.

Ve hayatımın her anında benim yanımda olan bir dost kazandım.