Kaderin Adaleti

 Her sabah erken kalkar, spor olsun diye merdivenleri kullanır, köşede ki büfeye gider simit ve gazatelerini alırdı. Selam verip tebessümle parayı uzatır büfecide bu güler yüzlü müşterisine tebessümü esirgemezdi. Dönerken yolda herekese selam verir, mutlaka hal hatır sorardı. İnsanlar da onunla konuşmaktan keyif alırdı. Ahmet Bey mahallennin sevilen, tonton amcasıydı. Emekli olalı çok olmuş, saçı ağarmıştı ağarmasına ama yine de dinçti. 

 Ahmet Bey gerçekten mahallede sevilen, memur emeklisi, çalışkan biriydi. Bir problemi olan ona gelir rahatlıkla danışırdı. Fakat son günlerde kendisinde sebebi belli olmayan durgunluk var gibiydi.Yaşlılığın ve şefkatinin de etkisiyle kafasına bir soru takılmıştı. Çevresinde bazı olaylar olmuş bunlara anlam vermekte zorlanmıştı. "Neden Allah buna izin verdi?" diyecekti ama inancı buna müsaade etmiyordu.

 Zili çaldığında sofra çoktan kurulmuş ve çaylar çoktan doldurulmuştu. Ahmet Bey elindekileri masaya koyup kütüphanesine yöneldi. Hanımı arkasından seslensede duymamıştı. Kafasında ki soru ile meşgul sürekli neden diyordu?

 Kitaplığa yaklaştı ve bir kitabı eline alıp "Allah'ım cevabını ver bana" dedi. Bismillah dedikten sonra kitabı açtı sayfaya baktığında istemsiz bir şekilde tebessüm etti. Zamanın Bedii Sözler adlı kitabın da şöyle diyordu: "İnsanlar zulmeder ama kader adalet eder." çocuklar gibi sevindi aradığını bulmuştu.

 Mutfağa geldiğinde sözü tekrar etti. Doğru ya çok merhametli olan Rabbimiz asla zulmetmezdi. O izin vermeden başımıza her hangi birşeyin gelmesi mümkün değildi. O izin verdiyse mutlaka onda tahmin etmeyeceğimiz kadar hayır vardı. Sadece bazen ahirette ceza görmüyelim ve daha dikkatli yaşayalım diye bize burda ceza veriyor ve ikaz ediyordu. Bize bir başkası zarar vermiş, haksızlık etmiş olabilirdi. Doğru, belki o an onu hak etmemiştik ve gerçekten haklıydık ama o kadar çok hata yapmıştık ki eski hatalara bedel şimidi bizi cezalandırmıştı. İnsan zulmetmişti ama kader tecelli edip adalet etmişti. Hem bize ikaz olmuştu hem de günahlarımızı silmişti. 

 Ahmet Bey masaya oturup çayını yudumladığın da artık daha huzurluydu. Herşey merhametli bir zatın elinde yönetiliyordu. O'na dayanıp güvenmek huzurun kaynağıydı. Artık bu cümleyi iyice kafasına kazıdı. İnsan zulmeder ama kader her zaman adalet eder..