Banyo taburesine oturmadan önce su dökerdik tasla,
Annemiz sinirlenince kafamıza "dannk" diye ses çıkartan taslarla yıkanırdık banyoda,
Sonra havluya sarınıp sobanın yanında saçlarımızı kuruturduk.
Saçlarımızdan düşen suyu sobaya düşürür "cısss" sesini dinlerdik.
En güzel mahalle oyunlarını annemizin banyo yaptırma telaşesi yüzünden kaçırırdık.
Cumadan verilen ödevi pazar akşamı yapan nesiliz biz...
Aynı tostu üç kişi birden yiyip aynı ayranı içerdik biz...
Arkadaşın bisküvisinden alınca içi yanan değil yüzü gülen insanlardık biz...
Anne terliğinin tadına doyumsuz bakmış.
Pazar banyosu genelde hacı şakir sabunu tası kafasına yiye yiye yıkanmış tertemiz çocuklardık.
Bizler kar yağınca sevincten ceketsiz cıkıp karda kelebek yapardık,
Toplanıp kadan adam yapınca erimesin diye Allaha yalvarırdık.
Sokak oyunlarından vazgeçmeyip salça ekmekle doyan çocuklardık.
Yere düşen ekmeği öpüp başımıza koyardık.
Tuvaleti geldiğinde annesi eve alır korkusuyla sokağa çiş yapan çocuklardık.
O günler çok güzeldi hele ki zamanımızdaki çocuklukla karşılaştırıldığında,
Kaldı ki o günler hayallerde kaldı artık,
Nerede böyle çocuklar?
Nerede böyle çocuk yetiştirecek devir?
Kalmadı eskiyi özler,düşler olduk...
Hayal oldu çocukluğumuz hayal...
Bu yazıya 9 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre