Öyle bir şehir ki bu şehir; İçinde sihir barındıran, sen onu bıraksan da peşini bırakmayan...
İçinden deniz geçen,martı geçen, nur geçen...Görenin aklını çelen... Kaç şiir yazılmıştır kim bilir onun için,kaç serenada şahit olmuştur gözleri? Şehirlerin de ruhu vardır elbet,evrendeki her şey gibi. Ruhu vardır, hafızası vardır, özledikleri vardır, ve kaybettikleri...İstanbul'dan bahsederken kuru cümleler kurmak olmuyor nedense.Ne yazsam şiire kaçıyor tadı biraz.
Bir kez tanışınca bu şehr-i İstanbul'dan kurtulamıyor insan.Özlüyorsun bazan.Siliniyor, şehirle ilgili ne varsa seni korkutan . Ne ararsan fazlasıyla bulduğun,deniziyle,meltemiyle,mimarisiyle düşlere savrulduğun... Öyle bir şehir işte...
Başka bir havası var soluduğunda çekimine girdiğin.Hafızasında taşıdığı eski zamanları bir rüzgarla,bir kokuyla,bir cami kubbesinden,eski bir şarkıdan,bir baharatçı dükkanından bugüne aktaran bir şeyler var bu şehirde...Görmesem inanmazdım, gitmesem böyle ardıma bakmazdım. Ne demiş şair;
Yeni bir ülke bulamazsın,
Başka bir şehir bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın.
Her şey göreceliyken şu alemde...Onun güzelliğine yok söyleyecek kelime. Tüm dünya şahit, yüzyıllardır aynı divane eden ,sarhoş eden tükenmeyen büyüsüne...
Ey koca İstanbul... Kim bilir hangi rüyalar dolaşır çehrende...Bu gün de yeryüzünün merkezisin, gelecekte de...
Bu yazıya 2 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre