Cahiliye dönemi hepimizin bildiği gibi Arap toplumunun İslamla şereflenmeden önceki dönemine verilen addır.Son peygamber Hz.Muhammet (s.a.v) efendimizin Peygamberliği almadan önceki dönemde diyebiliriz.İnsanların daha önce indirilen ilahi kitabın emir ve yasaklarını unutup cehalete ve bataklığa saplandığı bozuk dönemdir..
Hak dinlerin ve peydamberlerin unutulduğu bu dönemde insanlar adeta bataklığa gömülmüşlerdi,diğer bir manada hz.İsa(a.s) 'ın nehyetmiş olduğu emir ve yasakların(dinin),doğru şeklinin unutulduğu, karanlık bir dönemdir.Bu karanlık dönemde yer yüzünde bulunan bütün milletler Allahü taalayı unutmuş sapkın inanışlara tapmaya başlamışlardı. Öyle ki Hıristiyanlık dejenere olmuş değişmiş ve ayrıca bir çok ilahi olmayan din de türemiştir.Bu dönemde Arabistanda ahlaksızlık,zulüm son haddine varmıştı.Ayrıca iftihar vesilesi bile sayılıyordu.Kadın elde basit bir mal gibi alınıp satılıyordu,içki,zina,riba yaygınlaşmış ve tam bir sapkınlık hali vardı.Kız çocukları yüz karası sayılıyor ve utanç vesilesi kabul ediliyor hatta diri diri toprağa gömülerek bu utançtan kendi kör zihniyetlerine göre kurtulduklarını bile sanıyorlardı.Tabi ki insanlar Allahü talaya inanmayı ve ibadet etmeyi bırakmışlardı.Halk sınıflara ayrılmış ve bir kısım insanlar pazarlarda hayvan gibi alınıp satılır olmuşlardı.
Bu pek karanlık dönem peki nasıl olacaktı,bu düzen böyle gitmezdi elbette ki.Her şeyin bir haddi vardır ve haddini aşmamak lazımdır.Fakat bu dönemde görülen o ki haddi bayağa bir aşma ve isyan,sapkınlık ve şirk vardır.Cenabı Allah kerim kitabımızı göndermeden önce defalarca milletlere peygamberler ve kitaplar göndermiştir.Ama ne yazık ki İnsanlar her peygamber döneminde ve sonrasında haddi aşmaktan asla vaz geçmemişlerdir.Sınırlı olan insan dimağına karşı sonsuz ilim ve sabır sahibi cenab-ı hak her zaman yeniden uyarıcı göndermiş ve insanları yeniden doğru ve hak yola çağırmıştır.
Nihayet bu kargaşalı ve oldukça sıkıntılı dönemin ardından peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v)efendimiz peygamberlikle şereflenecektir.Peygamberlik vazifesini 40 yaşında alacak olan sevgili peygamberimiz karanlığın üzerine güneş gibi doğacak,temiz,pak,emin kişiliği ile kısa zaman içerisinde insanları hak dine çağıracaktı.Zorlu bir süreçten ve peygamberlikten sonra İnsanlık alemi,hidayete ve kurtuluşa erecekti.İşte bu dönemde peygamberimizi yanlız bırakmayan ashab,sonuna kadar onun yanında yürüyecek ve bir çok hizmette bulunacaklardır.Bu dönem işte saadet asrı diye anılacak ve islamiyet Allahın izni ile hızla yaygınlaşacaktı...
Peygamberimizin yaşadığı dönem aslında pek meşekkatlerle ve sıkıntılarla dolu bir dönemdir.Müşriklerle,münafıklarla ve putperestlerle ayrı ayrı uğraşılmış ve islama davet edilmişlerdir.Bedir,Uhud ve Hendek gibi savaşlar bu dönemin içerisinde yapılmış ve bir çok şehitler verilmiştir.Ayrıca hicrette bu dönemde yapılmak zorunda kalmıştır.
Bu her türlü olumsuzluklara rağmen İslamiyetin hızla yükselmesi ise engellenemeyecektir.Cenab-ı Allah onlardan razı olsun. Amin
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre