Fatih'in baharın , yazın , kışın ve en önemlisi kalabalık içinde yalnızlığın ,mâşuksuz âşıkların şehrisin ey İstanbul.!

İstanbul..

Hayatımın devasa ve en güzel şehri. Güzelliklerin üzerinde biriktiği bir şâheser.. Gözlerimi kamaştıran hayallerimi süsleyen bi yakut, bir inci.. Kaç kişi sana kavuşmak için yol tepmiş . Kaç kişi senin ab-u hayatından bir yudum su içmek için kendi hayatını hiçe saymış.Fatih , seni fethetmek için ne akıllar yürütmüş.Sana değmez mi ..? 

Sen berrak bir su gibi temizsin.Sen , altınlarla donatılmış bir saray gibi görkemlisin.Gönül tahtıma kurulan ve orada halâ ilk günkü gibi ışıldayan bir padişah gibisin .Güneş senin güzelliğin için parlarken gökyüzünde .Herkesi kendine âşık edip sonra yüz çeviren hercai bir sevgili gibisin.Havasından suyundan aşk damlayan gül renginde bir şehirsin .Galata'dan bakılınca seyrine doyum olmuyor,Dalgalar , kıyına bir kez dokunabilmek için birbirleriyle yarışıyor.Kız kulesi gibi yalnızsın kendi içinde .Lakin İstiklâl caddesi gibi kalabalıkta sayılır ruhun.Kalbin Ayasofya'nın tarih kokan duvarlarında atıyor .Aşktan bir şehir olan sen , aslında bana o kadar uzak ve aslında o kadar yakınsın ki.Martı  çığlıklarının vapur sesleriyle tamamlandığı yalan dünyanın cenneti ..

Sana can fedâ olsun , ve ay yıldızlı al bayrağım hep ufuklarında dalgalansın..Vuslatına hayran olan bîçarenin sana olan aşkı sen olduğun için paha biçilemez ey şehr-i aşkım .