İstanbul ruhumun kristalleşmiş heykeli
İçimin sesi rüyamın öfkesi merhametimin şehri
İstanbula gel on bir ayın sultanın da
Gez gör ve dinle derinden her yeri
Taştaki oymalarını incele bir heykeltraş gözüyle
Semerkanttan kalkıp gelmiş er kişi gözüyle
Camileri mezarlıkları çeşmeleri ve sebilleri
Git Sümbülefendiye servilerden sor olan biteni
Bağdatta ebedi bağı ruhun ve ilahi hikmetlerin
Şamda son sınırı manevi medeniyetlerin
Bağdattan dal, Şamdan yaprak
Hep İstanbulda kırık dökük
Parçalanmış silinmiş sönük
Hayaletler gibi kaçmış gizliliklere
Loş boşluklara sığınmış kan rengi bir huzur arzusu
Sabah Karacaahmette öten şafak kırmızısında horuzu
Sökün eder her sabah ufkun bir ucundan
Su şırıltısından gök gürültüsüne değin
Bütün seslere düzen vermiş ebedi mehter
Yok olduysa bu şehir ruhu ruhuma sindi
Ben yaşadıkça o yaşayacak bende
Kimbilir belki o da dirilecek benimle
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre