Bir yerlerde "etrafındaki insanları mutlu etmeye çalışan insanların kendilerinin mutsuz olduklarını" okudum.Bir anlık sanki ben de öyleymişim gibi bir duyguya kapılmamın ardından irkildim: Ne için mutlu etmeye çalışıyordum çevremdekileri? Neden insanların mutluluğuyla beraber mutsuz olacaktım?
Cevabımın niyetimde saklı olduğunu anladım...
Rıza-i lillah için yapılan iyilikler neden huzur vermesin ki bize? Niyetimiz insanlardan bir teşekkür dahi de olsa karşılık bulmak ise elbette çoğu iyiliğimiz karşılıksız kalacak. Dolayısıyla her defasında tebessümümüz soluklaşacak. Yüzümüzdeki yapmacık tebessümler çoktan beklediğinden mahrum kalmanın verdiği mahmurluğu yaşayan gönlümüze olumsuz sinyaller verecek ya da tam tersi...
Yukarıda bahsettiğim sözün bilinçaltımızla nasıl oynadığını,bunun içimizde (nedeninin de sonucunun da) açacağı tahribata engel olmak için yanlış olduğunu açıklayıp sindirimediğimizde, ister istemez ona inanıp,yine ister istemez gönlümüze ve zihnimize zarar vereceğimizi kabul etmek gerek.
İyilikler Allah rızası için yapılsın ki,faniden gelecek karşılığı,Kerim olan Allah'tan misli ve daha fazlasıyla bulalım.Ve sonucunda da hem Yüce Yaratıcımız'ı,hem insanları hem de kendimizi mutlu eden,esen kalan 'güzellik dolu mutlu Müslümanlar' olalım.
Musmutlu yaşayalım...
Bu yazıya 1 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre