Yorulmaksa hayat en dipteki mavilikler kadar ıssız,soğuk ve karanlık,

Yıpranmassak hayat bir halat gibi tane tane kopup,

Özlemekse hayat dudakların kuruyup,kavrulurcasına suya hasret,

Dokunmaksa hayat en narin teni oksarcasına,

Bir damla yaş ise hayat en derinden özünden en yüksekten yere düşercesine sert,

Şaşırmaksa hayat her tanede,her mucizede irkinmekse,

Meraksa hayat en tatlı kaşıntı kadar sabırsız ve bir o kadarda sancılı,

Sevmekse hayat imkansızı dost bilip,kovalamaksa,kavuşmaksa dağları delip geçercesine,

Hitap düşmekse hayat bir lokma ekmek için ayakların nasır tutarcasına çalışmak ve taştan ekmeğini çıkarmak,

Yıprankmaksa hayat her tel saça yapışırken aklar ve her tane akın hikayesinde gizliyse sırlar ve hüzünler,

Gıybetse hayat yannışa düşmekse  ve secdeye kapanıp tövbe etmekse,

Bir masalsa hayat içinde konuşan tavşanlar ve bin bir renkli çiçekler sonunda mutluluk kokan,

Sabırsa hayat yıllarca bir kafeste beklemekse  özgürlüğünü,

Hoşgörüyse hayat  bir ayakkabı bağını bağlarken bir küçüğün yüzüne bakıp gülümsemekse,

Gülmekse hayat kahkahanın bir güneş gibi doğup aydınlattığı,

Emekse hayat bir tohumdan kökleri kilometrelerce uzayıp giden bir ağaç,

Mutluluksa hayat birkaç çocuk  bir kadın ve yapbozun son parçası olan eş,daimse saygı,sevgi ve sıcaksa o yuva terletircesine,

Ölmekse, yatmaksa yanyana uyumaksa ben her daim varım...