Kayboluyor insanlar kendi bedenlerinin içinden başka ruhlara doğru. Yüreğinin ellerinden başka eller tutsun istiyor.
Tutunmak; zaten hep bu amaç üzerine kurulu gibi değil mi hayat? Birilerine, bir yerlere tutunmak belki de bu belirsizliği böyle yenmeye çalışıyoruz, hedeflerimizi bunun için koyuyoruz. Sanki onlara tutundukça daha yukarı tırmanacağız hissine kapılıyoruz. Benim doğrularım bu değil. Zirveye ulaşmak için en dibe vurmalıyız,işte orada hissederiz tüm gerçekleri. En çok orada dışına çıkabiliriz bazı belirsizliklerin. O dibe vurmak için de cesaret gerekir birazcık. Tutunmamak gerekir bırakmak gerekir ellerimizi, savrulmak gerekir. Özgürlüğü kendi kaybolmuşluğumuzu ancak böyle telafi ederiz. Böyle yenebiliriz tüm belirsizlikleri.
Bırakın biraz dibe vuralım başka ruhlara muhtaçlık yerine kendi hislerimize sarılalım, içimizdeki güce. Neler için çırpındığımızı bilelim, yoksa ne farkımız kalır aynı halkanın içinde dönüp duran hamsterdan? En çok kendimizi keşfetmeye çalışalım. Sürekli başkalarını izleyen korkutucu gözlerimiz olmasın. Gerek yok bu kadar sıkı tutunmaya biraz da kendi ruhumuza dokunalım.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre