Elini telefona uzattı yaşlı kadın , gözlüğünü iyice itekleyerek -
''Hangisi kumanda '' dedi yaklaştırırken gözüne .
Sonra gülümsedi yalnızlığını kanıksamışcasına .
-''Telefon olsa sanki kimi arayacağım ''
Arayacak pek çok kimsesi vardı aslında ,lakin sahip çıkacak ,derdini dinleyecek ,ya da endişelenme biz varız diyecek kimsesi olmadıktan sonra hissettiği gibi yalnızdı . Hava çok sıcak değildi , pencereyi açtığın da çiseleyen yağmuru gördü sokak lambasının cılız ışığı önünde.
-''Ne güzel rahmet yağıyor dağa, taşa , kurda ,kuşa'' dedi sevinmiş bir sesle. Yine içine bir hüzün katarı gelip oturdu .Elini geceliğinin üzerinden tam kalbine koydu .
-''Yorgunsun biliyorum ama Allah istemiyor bizi'' dedi ufak cılız sesiyle .Camda ki sardunyalara baktı ,kuruyan çiçeklere dokundu kopardı .Eskimiş kırk yıllık koltuğun üzerinde kuyruğunu sallayan ve kendisini gözetleyen kedisine baktı
-'' Hanımmmmm ,kızımmmmm gel anneye ''diye seslendi .
Kedi zıplayarak indi koltuktan , kuyuruğunu kabartıp ayaklarına sürtünmeye başladı yaşlı kadının . Miyavladı başını sürterken yaşlı kadının ayaklarına , gözleri gözlerine denk geldi .
-''Bizi unuttular artık kızım ,gelmezler ''dedi .
Kedisini kucağına alıp açık pencere önün de yağmuru seyretti bir süre.Neden sonra sıkıldı ,kedisi Hanım ı bırakıp koltuğun üzerine ilaçlarını almadan ,sabahı görmemek umuduyla girdi yatağına.
Sabah hiç haz etmeyerek hatta biraz da kahırla doğruldu yatağından .Ölmemişti ve kedisi Hanım sabah sabah yüzünü yalayarak kaldırmıştı .
-''Ama görürsün bir günde ben seni uyutmuycam ,sabah sabah anneyi bıcırdayarak uyandırmak neymiş görceksin dedi ''
Hanım yatağın üzerinde sağından soluna kuyruğu kalkık bir şekilde sürtünerek onu çağırıyordu .
-''Hadi şanslısın papara yapıcam sana'' dedi .
Hanımın karnı doyduktan sonra büyükçe bir bardak çayını ve içine ince yuvarlak kesilmiş limonunu da alarak pencere önüne geçti . Yanıbaşında ki sehpa da duran ilaçlara göz ucuyla bakıp
-''Demek ki hiç bişeycik yok ben de ''dedi .Neredeyse bir haftadır ilaçlarını almıyor olmasına rağmen çok zindeydi ,dizlerinde ki ağrılar da geçmişti .Tek sorunu mutsuzdu , çünkü yalnızdı
.
Çayını yudumlarken karşı dairde ki hamarat kadına gözü ilişti yine . Kış demeden yaz demeden bukadın her gün balkon yıkardı ,sonra kuşlara ısladığı bulgurları verirdi . Kendini gördü onda ,keyiflendi gülümsedi . Dayanamadı camı açtı
-''Kolay gelsin ,hayranım size kızım '' dedi müthiş düzgün telafuzzlu Türkçesi ile . Karşı dairede ki kadın doğruldu ,elinde ki ot süpürgeyi yanına bıraktı
-'' Bende sana hayranım güzel kız ''dedi . İlk defa kendinden epeyce küçük bir bayandan böyle bir iltifat çok hoşuna gitti yaşlı kadının .Eliyle öpücükler gönderdi ,karşılığını aldı ve içeri girip camını kapattı .
Tüm gün boyunca adeta bir sihirli değnekli peri dokunmuşcasına neş'eli idi. İçi içine sığmadı cumartesiyi temizlikçi kızın gelmesini beklemeden kalktı mutfağa daldı .Bulaşıklarını yıkadı , tabak çanak kuruladı kaldırdı. Buzdolabının gözlerine doldurduğu tüm ilaçlarını alıp çöpe attı . Sevinçliydi ,neş'eli idi , gidip radyodan uzun dalga bir istasyon açtı .Müzik kulağını doldururken toz aldı , halı süpürdü ,bütün gün ev işiyle meşgul oldu . Akşam küçük tepsisi yerine yemek masasını hazırladı özenle tabaklarını yerleştrdi. Salatasını ,çorbasını ,pilavını ,et kavurmasını ,dünden kalan bamyasını koydu masaya .Beyaz örtülerin üzerindeki şamdana kırmızı bir kütük mum koydu yaktı .
-''Hala yaşıyormuşum, ben de çok iş var ,hayat var ''diye düşündü .
Uzun yıllar sonra yediği en lezzetli yemekti ,en huzurlu akşamdı . Müzik çalıyor , hayat devam ediyordu hissediyordu bu kadar uzun zaman sonra . Kedisi Hanım şaşkındı ve en az sahibi kadar mutlu.
Bu yazıya 3 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre