bugün kafede oturuyorum; masaların sandalyelerin olduğu bir yer. ve renkleri mavi ve beyaz yunanistanı andırıyor. tıpkı burası gibi. yeşilliklerin ve denizlerin olduğu bir yer burası . yeşilin ve pembenin her tonunu almış bir yer. sanki yeşilin her tonu bana hayatı anlatıyor. bu acımasız hayatı anlatıyor. insanı ezip geçen bir yer bu dünya. insanların olduğu bir yer. kavgaların olduğu ,dövüşlerin ve haberlerin olduğu bir yerdeyim. katliamlar oluyor. insanlar savaşlarda ölüyor. hepsi can çekişiyor. acı içerisinde ailelerini kaybetmişler. hepsi katledilmişler savaşlarda ve ölmüşler.

kapıyı kırarak girmişlerdir içeriye, omuzları ile ittirmişlerdir. büyük bir güç ile.... o kadar güçlülerdir ki. arkalarında büyük bir ordu vardır. vahşi ordular. tıpkı hayvan gibi. ama normal bir hayvan değil. elinde silahlar olanlar hayvanlar işte bunlar. silahı bir hayat kurtarıcı olarak görüyorlar. sanki en güçlünün onlar olduğunu düşünüyorlar.

1. ellerinde silah var; koca koca silahlar. her anlamıyla çok kuvvetli silahlar. yapımları en son model. ''CRALL''modeli. içinde daireler olan ve bir sırada 8 tane mermi atan. 2. sırada ise 8 mermi atan silah türleriydi bunlar.