Ay'a Aşık Balık

Kendimi okyanusun ortasında sürüsünden ayrılmış balık gibi hissediyorum.Ne yapıcağını bilmeyen.Gidenlerimi özlemesi gerekiyordu yoksa yeni gelenleri sevmesimi.Ya da sadece yanlız kaldığınamı üzülmeliydi bu okyanusta.Tek arkadaşı suya yansıyan yıldızlar olan balığın Ay'a aşık olması normal miydi?.Yoksa parlaklığınamı kanmıştı?.Sıradan normal bir balık olmak istemiyordu.Çünkü yukarıda onu beklediğine inanan biri vardı.Yıldız olmak için dua etti günlerce Ay'ı izleyerek.Bazı geceler göz yaşları karıştı karanlık okyanusun derin sularına.Yıldızlarla konuştu sıkılmadan.Aşık olduğunda,yani sevdiğin kişiyi gördüğünde terlemeye başlarmışsın.Midende kelebekler uçuşurmuş.

Bekledi...

Bekledi...

Aylarca içindeki tırtılın kelebek olup uçuşmasını bekledi.Ama bu balık biraz saftı.Bir okadarda küçük...

İçinde bir kelebeğin kanat çırpmasına yetecek kadar yer olmadığını bilmeden bekliyordu.Beyin bu aptallığına çok kızıyordu.Oysaki kalbin en çok istediği şey buydu.Geceleri okyanus karanlık ve sesiz olurdu.Karanlık...

Balık her ne kadar karanlığa alışsada aydınlığı özlemişti.Belki de bu yüzden Ay'a aşık olmuştu.Başını eğip aşşağıdaki karanlığa hüzünlü bir bakış attı.İşte o an,işte o an bir ışık beliriverdi.Etrafı aydınlatan,okyanusun naçisane vücudunu ortaya seren bir ışık.Balık parlayan gözlerle gökyüzüne döndü.Ay'a sayısızca teşekkürler etti.Yıldızların bile kıskandığı bir andı bu.Lakin görmemişti arkasında ona aşkla bakan fener balığını.