Ölümün Vaveylası

Bekletme beni 
Ey karanfil yüklü bir sandığın içindeki düğüm
Bekletme savurgan bir karanlıkta izimi süren ölümüm
Serpelim gül kurularını tenha tabutumun kenarına 
Bir kasvet örtüsünün enkaz gibi üstüme çöktüğü o anda
Keselim demir parmaklıklarını Rabbe açılan pencerelerin
Kıralım tuğlalarını misafiri hüzün olan her hayat evinin


Dür zamanı zaman içinde saklı ölümüm
Şiirler dirilsin her köşebaşından caddeden
Hayat kadifesi bir örtü kuşatsın insanlık divanının ücralarını 
Aralasın kapıları hüzün otağının
Tüküreyim ağzımda yıllanan günah kokusunu


Gel
İğne iplik gibi gel ey gönlümün ölümü
Kabuk bağlasın yaralarımın yaraları 
Kıskıvrak yakalansın
Bir seher vaktinde yetişen kır sümbülleri


Anladım ve duraksadım bir an,
Ölünce doğarmış insan 
İnsan ölünce kanatlanırmış yaşamaya;
Müsvedde yaşamaktan 
İnsan ölünce insanlaşabilirmiş
Ölünce filizlenirmiş hayat tohumu
 
Anladım ve bir an irkildim
Herkeslerin arasında kelepçelenmişti kimsesizliğim
Çareler içerisine pusmuştu çaresizliğim
Nefesimin bittiği yerde başlamıştı yolculuğum


Anladım ki
Öldüğümdedir diriliğim
Hayattandır incinmişliğim.