Yazar: murat işge
HAYAL
Her insan yapmak istedikleri şeylerin kıvılcımlarını yasar içinde. Onlara bakar ve büyüdür. Zaman geçtikçe bu kıvılcımlar bir hayale dönüşür Hayal insanoğlunun yamak ve gerçekleştirmek istedikleri şeylerin zihninde canlandırılmasıdır. Bir basak deyişle hayal etmek, insan kendi beyninde duygu, düşünce ve istekleri resimleştirmesidir. Hayal soyut bir kavramdır. Elle tutulmaz, gözle görünmez. Sadece hayaline inanlar hissedebilir.
Hayal insanın iç dünyasıdır. Yapmak istedikleri şeylerin güzelliğini, bütün benliğiyle bütünleşir. Hayal kurmayı beceremeyen bir insan nasıl yaşayabileceğini de bilmiyordur. Hayal etmek bır yasam biçimidir. Hayal gücü çok güçlü olan insanın hayata bağlılığı ve sevgisi daha fazladır. Hayal bir o kadar da geleceğe yönelik hedefler içinde taşır. Hayal dünyası geniş olan her insan, her şeyi başarabilir. istedikleriyle bütünleşmiş bir başarı dünyası oluşur. Ama halaylerınız özgür bırakmasanız, hayatınız bir hapishaneye döner. Nefes alamaz, yasamayı beceremezsiniz. Her şeyde bir negatiflik hasıl olur. En kötüsü de zaman geçtikçe bunu sebebini anlayamazsınız. Hanı bir söz vardır yalancı bile bir sure sonra kendi yalanına inanır diye. Bir hayal insanın tam tekdisidir. Aklı, duygusu, düşüncesi… var olmasını istediğiniz her şeyi hayalınız de canlandırırsınız. Hayalınıze saygı duyup geliştirip, can verirsiniz.
Öğretmen, öğrencilerinden büyüdükleri zaman ne yapmak istedikleri konusunda bir kompozisyon yazmalarını ister.
Seyis çocuğu, bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazar. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlatarak 200 dönümlük çiftliğin krokisini çizer. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterir. Hatta 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekler.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev tam kalbinin sesidir. İki gün sonra ödevi geri alır. Kâğıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “0” ve “Dersten sonra beni gör” uyarısı vardır.
Çocuk; “Neden “0” aldım?” diye merakla hocasına sorar.
“Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayâl. Paran yok, gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok, at çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım, damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkânsız.”
“Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”
Çocuk evine döner ve uzun uzun düşünür, babasına danışır.
Babası: “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!” der.
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan hocasına geri götürerek,
“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin ben de hayallerimi?”demiş.
Şimdi O öğrenci, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev de şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı.
Her insan yaşamının bir nevi hayallerle tamamlar. Yapmak istedikleri şeylerin hayaliyle sımsıkı hayata tutunur. Zamanı gelince de yapmaya baslar. Yasamak için bir savaş verirler ve sonra çizgide kararlı bir şekilde adım adım yürürler. Uğraş vererek gerçekleştirdiği bir hayalı, onu zaman için de daha da cesaretlendirir. Artık yasamın hiç bir olumsuzluğu sizi karamsarlığa itemez. Bazen umutla yaşadığımız hayatın daha iyisini istediğimiz de bile hayalımızın limanlarına yanaşırız. Çünkü biliriz ki hayalımız iç dünyamızda bizim en iyi tesellicimiz ve dostumuzdur. Hayalsiz insanlar kendilerine bir yasam amacı biçmedikleri için oradan oraya savrulurlar. Rotasız gemiye hiç bir rüzgârın yardımcı olmadığı gibi. Ölüm gibi.
Hayal kurmak araştırmanın, soruşturmanın ve üretmenin ilk çırpınızlarıdır. Hayal kurmak ve onu beslemek bizi yavaş yavaş başarıya götüren bir rehber gibidir. Önemli bir nokta da var. Hayaller insana ayıt olmalı ve bireyin kişisel yeteneklerine oranla büyük olmalıdır. Çünkü gerçek hayatla, kuracağınız hayal ne kadar yakın olursa, hayale ulaşmak o kadar kolay olur. Yoksa uçu açık bir hayal kurulup ve o hayal gerçekleşmediğin de, bireyde yavaştan olsa da bir umutsuzluk oluşabilir. Yanı insan kendi bireysel özelliklerini göz önünde bulundurarak bir hayal kurmalıdır. Sonradan oluşacak büyük yıkımları önlemek için. Yoksa sonuç felakete dönüşebilir.
insan hayal ettiği surece yasar. insan varsa bir yerde orada kesin bir hayal vardır. Yanı her insanın bir hayalı vardır. Hayalsiz insan yoktur. Burada üzerinde durulması gereken bir başka konuda hayalı gerçekleştirme uğrasıdır. Yanı birey bir hayal kurup onun peşinden koşmalıdır. Tabı hatırda tutmalıdır ki hayal kurmak kadar o hayalin peşinden koşup, ona emek harcamakta önemlidir. Yoksa kurulan hayal rüyadan başka bir şeye dönüşmez. Önümüzde iki yol olacaktır. Ya hayal kurup peşinde koşacaksınız, ya da hayal kurup hayalınızın yok olmasını bekleyeceksiniz.
Bundan dolayı bir sağlam bir hayalın olsun. Ama asla o hayalinden vazgeçme. Çünkü o hayale ulaşmak için gereken enerji, motivasyon ve bilgi var. Hiç bir tavize göz yumma. Çünkü bilinmelidir ki tavız tavizi doğurur. Ulaşamam yapamam, başaramam sözlerini unut, hatta sil gitsin .
Sadece bir hayal kur senden olan.
Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
Hey Sen! Hadi yorum yap...
Cevap yazdığın kullanıcı: Fatih Emre